Ceza Hukuku

Nitelikli Dolandırıcılık Suçu

Dolandırıcılık suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157. maddesinde “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere dolandırıcılık suçunun unsurları hileli hareket, aldatıcılık ve zarardır. Nitelikli dolandırıcılık suçu ise Türk Ceza Kanunu madde 158’de düzenlenmiştir.

TCK madde 158

Türk Ceza Kanunu’nun 158. maddesinde dolandırıcılık suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri düzenlenmiştir.

Nitelikli dolandırıcılık Madde 158

(1) Dolandırıcılık suçunun;

a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,

b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,

c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,

d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,

e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,

f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,

g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,

h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,

i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,

j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,

k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,

l) (Ek: 24/11/2016-6763/14 md.) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,

İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/19 md.; Değişik: 3/4/2013-6456/40 md.) Ancak, (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.

(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

(3) (Ek fıkra: 24/11/2016-6763/14 md.) Bu madde ile 157 nci maddede yer alan suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır

 

TCK madde 158 gerekçesi

Türk Ceza Kanunu madde 158’de dolandırıcılık suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri düzenlenmiş olup madde gerekçesi şu şekildedir;

“Madde metninde, dolandırıcılık suçunun temel şekline göre cezanın artırılmasını gerektiren nitelikli unsurları belirlenmiştir.

Birinci fıkranın (a) bendinde, dolandırıcılık suçunun dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle işlenmesi, bu suçun temel şekline göre daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektiren bir durum olarak kabul edilmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, dinin bir aldatma aracı olarak kullanılmasıdır. Bu nitelikli unsurun gerçekleşebilmesi için, dinî inanç ve duygular, aldatma aracı olarak kötüye kullanılmalıdır. Suçun oluşabilmesi için, dinî inanç ve duyguların kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirilen hile ile haksız bir yarar da sağlanmış olmalıdır.

Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlar, başkalarına güven duymaya en fazla ihtiyaç duyduğu anlardır. Kişinin örneğin doğal bir afete veya trafik kazasına maruz kalmasından ya da hastalığı yüzünden içine düştüğü çaresizlikten yararlanılarak aldatılması daha kolaydır. Bu nedenle, birinci fıkranın (b) bendinde, dolandırıcılık suçunun kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle işlenmesi, bu suçun temel şekline göre daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektiren bir durum olarak kabul edilmiştir.

Keza, kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanılarak aldatılması daha kolaydır. Bu nedenle, belirtilen durum birinci fıkranın (c) bendinde, dolandırıcılık suçunun temel şekline göre daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektiren bir nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir.

Birinci fıkranın (d) bendinde, dolandırıcılık suçunun kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi, bu suçun bir nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir. Çünkü, kamu kurum veya kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişilikleri toplumda güven beslenen müesseseler olarak kabul edilmişlerdir.

Fıkranın (e) bendinde, bu suçun kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenmesi, bu suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâli olarak kabul edilmiştir.

Dolandırıcılık suçunun, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi de, birinci fıkranın (f) bendinde bu suçun bir nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir. Bilişim sistemlerinin ya da birer güven kurumu olan banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması, dolandırıcılık suçunun işlenmesi açısından önemli bir kolaylık sağlamaktadır. Banka ve kredi kurumları açısından dikkat edilmesi gereken husus, bu kurumları temsilen, bu kurumlar adına hareket eden kişilerin başkalarını kolaylıkla aldatabilmeleridir.

Aynı şekilde, söz konusu fıkranın (g) bendinde, dolandırıcılık suçunun basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi bu suç açısından bir nitelikli unsur olarak belirlenmiştir.

Birinci fıkranın (h) bendinde, ticari faaliyeti meslek olarak icra eden kişilerin güvenilirliğini sağlamak amacıyla, dolandırıcılık suçunun tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında işlenmesi, bu suçun temel şekline nazaran daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli unsur olarak kabul edilmiştir.

Aynı düşüncelerle, fıkranın (i) bendinde dolandırıcılık suçunun serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi, bu suçun nitelikli bir unsuru olarak tanımlanmıştır.

(j) bendinde, dolandırıcılık suçunun banka veya diğer kredi kurumlarından, esasta tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak amacıyla işlenmesi bir nitelikli unsur olarak tanımlanmıştır. Banka veya kredi kurumundan bir kredinin temini amacıyla hileli davranışlarda bulunulması ve buna dayalı olarak kredi adı altında bir yarar sağlanması durumunda bu nitelikli unsur oluşacaktır. Kredi kurumu deyiminden banka olmamasına karşın, kanunen borç para vermeye yetkili kılınan kurumlar anlaşılır.

(k) bendi, sigorta edenin dolandırılmasına ilişkindir. Failin sigorta edilen veya sigorta bedelini alacak kimse olması şart değildir. Keza, sigorta edilen riskin türü de önemli değildir.

Maddenin ikinci fıkrasında, 765 sayılı Türk Ceza Kanununda bağımsız bir suç olarak tanımlanan “nüfuz ticareti”, dolandırıcılık suçunun bir nitelikli şekli olarak tanımlanmıştır. Bu hükme göre; kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, dolandırıcılık suçunun nitelikli şeklinden dolayı cezalandırılacaktır.”

Nitelikli Dolandırıcılık

TCK Madde 158 Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Yargıtay Kararları
 

  • Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle nitelikli dolandırıcılık

YARGITAY 15. CD 2015/3830 E. 2015/23770 K. 16.04.2015 T.

“Sanığın, erkek arkadaşından ayrılan ve psikolojik sıkıntılar yaşayan katılan …’ya, üzerinde büyü olduğunu, büyü yapanın eski erkek arkadaşının yeni kız arkadaşı olduğunu, büyüyü bozabileceğini ve işlerinin düzeleceğini söyleyerek katılandan para aldığının iddia ve kabul olunması karşısında; eylemin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-a maddesinde düzenlenen dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilip görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 16.04.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.”

  • Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık

YARGITAY 15. CD 2013/4016 E. 2014/15973 K. 01.10.2014 T.

“Sanıkların dolandırıcılık eylemini nüfus müdürlüğünün maddi varlığı olan sahte nüfus cüzdanı ve tapu müdürlüğünün maddi varlığı olan tapu belgesini kullanarak gerçekleştirmeleri karşısında, sanıkların eyleminin TCK 158/1-d maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı madde ile hüküm kurulması,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanık A. G. müdafii, sanık H. Y.’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’ nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı açısından kazanılmış hakların saklı tutulmasına, 01.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.”

  • Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık

YARGITAY 15. CD 2017/14067 E. 2020/3028 K. 02.03.2020 T.

“Sanığın, … Ön Ödemeli Sistemleri Telekomünikasyon Bilişim İnternet Hizmetleri İnşaat Gıda Turizm Güzellik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin sahibi olduğu ve şirketin Karşıyaka ilçesinde faaliyet gösterdiği, katılanların Iğdır ilinde yaşadıkları, anılan şirketin “www.eurokash.com” ve “www.ukashkupon.com” isimli internet sitelerinin de bulunduğu, 2012 yılında katılan …’nin yanına arkadaşı olan tanık Davut Demirci’nin gelerek İzmir’deki … Ön Ödemeli Sistemleri Telekomünikasyon Bilişim İnternet Hizmetleri İnşaat Gıda Turizm Güzellik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile çalıştığını, bu şirkete gönderilen paraya aylık %10 kâr verdiğini söylemesi üzerine katılan …’nin şirketin sahibi olan ve kendisini … olarak tanıtan sanık ile telefonda ve elektronik posta yolu ile görüştüğü, sanığın, şirketin sahibi olduğunu, %10 kâr vererek parayı İngiltere’de bir şirkette işlettiğini, %12-13 kâr aldığını, isterse parasını dilediği zaman geri verebileceğini katılan …’ye söylediği, sanığın anlattıkları cazip gelince katılanların 2012 ve 2013 yıllarında sanığa parça parça 180.000 TL’yi gerek bankadan gerekse internet bankacılığı ile havale ettikleri, başlangıçta sanığın 2.000 TL kadar kâr payı adını verdiği meblağı katılanlara gönderdiği, daha sonra ise kâr payı göndermeyince katılanların sanığı paralarını geri istemek amacıyla telefonla aradıkları fakat sanık cevap vermeyince dolandırıldıklarını anlayıp şikayette bulundukları, sanığın bu şekilde kendisini … olarak tanıtıp, bilişim sistemlerini, banka veya kredi kurumlarını araç olarak kullanarak ve ayrıca şirket yöneticisi olan sanığın ticari faaliyetleri sırasında bir çok kez hileli davranışlarla kâr payı verme vaadiyle katılanları aldatıp onların zararına kendisine yarar sağlayarak üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılanlar ve tanıklar beyanları, havale dekontları, noter ve ticaret odası yazı cevapları ile tüm dosya kapsamından, sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.”

Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Kim Bakar?

TCK madde 158 kapsamında nitelikli dolandırıcılık suçu Ağır Ceza Mahkemelerinin görev alanına girmektedir.

Nitelikli Dolandırıcılık Nasıl Olur?

Nitelikli dolandırıcılık suçu dolandırıcılık eyleminin TCK madde 158’de sayılan şekillerde işlenmesiyle meydana gelir.

Nitelikli Dolandırıcılık Davası Ne Kadar Sürer?

Nitelikli dolandırıcılık suçlarında şehirlerdeki iş yüküne göre farklılık göstermekle birlikte soruşturma aşaması yaklaşık olarak 1 – 1,5 yıl kadar sürmektedir. Nitelikli dolandırıcılık suçunda kovuşturma aşaması da iş yüküne göre farklılık göstermektedir. Nitelikli dolandırıcılık suçlarında yargılama ortalama 1 – 2 yıl içerisinde sonuçlandırılmaktadır.

Av. Ahmet EKİN & Av. Atike KARAMAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu