Aile (Boşanma) Hukuku

Nafaka Ve Nafaka Türleri Nelerdir?

Nafaka Nedir?

Nafaka, boşanma davasından ötürü yoksulluğa düşecek eşe, çocuğa ödenmesi gereken maddi destektir. Türk Medeni Kanunu madde 125’e göre “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.” Kanun maddesine bakıldığında nafaka talebinde bulunacak kişi için herhangi bir cinsiyet şartı aranmamış olup yoksulluğa düşecek tarafa nafakanın ödenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Nafaka, derdest olan boşanma davasında talep edilebileceği gibi ayrı bir dava olarak da görülebilir.

Nafaka Türleri

Yoksulluk Nafakası

Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir. Buna göre yoksulluk nafakasının bazı şartları bulunmaktadır.

  • Yoksulluğa düşecek olan tarafın talebi
  • Talep eden eşin kusursuz veya daha az kusurlu olması
  • Nafaka isteyen tarafın yoksulluğa düşmesi
  • Nafaka miktarının bunu ödeyecek olan eşin mali gücü ile orantılı olması.

Burada dikkat edilecek en önemli husus, nafaka talep eden eşin diğer eşten daha az kusurlu ya da kusursuz olması durumudur. Eşit kusur durumunda da yoksulluk nafakası talep edilebilir. Bunun aksine nafaka talebinde bulunan eş yoksulluğa düşmüş olsa dahi boşanmada kusurlu ise yoksulluk nafakasına hükmedilmez. Ayrıca belirtmek gerekir ki kendisinden nafaka istenen eşin kusurlu olup olmaması nafaka isteminde önemli değildir. Burada geçen yoksulluk kavramı hayat standartlarına göre farklılık gösterebilmektedir. Ama genel olarak nafaka isteyen eş çalışma gücünden noksansa ve başkaca herhangi bir geliri yoksa yoksulluk nafakasına hak kazanır.

Tedbir Nafakası

Boşanma davası sırasında dava tarihinden hüküm kesinleşinceye kadar geçen süreçte devam eden nafakaya tedbir nafakası denir. Yani tedbir nafakası geçici bir nafaka türüdür. Hayat şartları bakımından bu dava yüzünden yoksulluğa düşecek olan taraf diğer taraftan bu nafaka türünü talep edebilir. Tedbir nafakasında kusur aranmaz. Taraflardan birinin yoksulluğa düşme tehlikesi bu nafaka türü için yeterlidir. Burada önemli olan husus tedbir nafakası, yoksulluk nafakası gibi talebe bağlı değildir. Hakim eğer gerekli görürse tedbir nafakasına hükmedebilir. Önemli olan diğer bir husus ise tedbir nafakasının süresiz olmadığıdır. Dava sonuçlandığı takdirde nafakanın ödenmesi son bulur.

İştirak Nafakası

Çocuklara verilen nafaka türüne ise iştirak nafakası denmektedir. Boşanmış olmak, kendisine velayet verilmeyen tarafa çocuklarına bakma ve masraflarına katlanma yükümlülüğüne son vermez. Kural olarak çocuğun bakım masrafları velayeti kendisine verilmiş tarafa ait olsa da TMK md. 182/2’ye göre velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.

İştirak nafakasının miktarının belirlenmesinde çocuğun velayetinin verilmediği tarafın mali gücü göz önünde bulundurulup ona göre karar verilir. Eğer velayetin kendisine bırakılmadığı tarafın herhangi bir geliri yoksa veya çalışacak durumda değil ise iştirak nafakası ödemez.

İştirak nafakası, çocuğun reşit olması halinde sona erer fakat çocuk reşit olmakla birlikte eğitimine devam ediyorsa eğitimi bittikten sonra iştirak nafakası son bulur.

Nafakayı Ödemekle Yükümlü Olan Eş Ödemezse Ne Yapılabilir?

Nafaka yükümlüsü ödemekle yükümlü olduğu nafakayı ödemezse nafaka alacaklısı bu alacağını icraya koyma hakkına sahiptir.

Zamanaşımı ve Yetkili-Görevli Mahkeme

Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden 1 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Yani boşanma davası sırasında nafaka talebinde bulunulmamış olsa dahi boşanma hükmünün verilmesinden itibaren 1 yıl içinde nafaka talebinde bulunulabilir.

Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında ise nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Görevli mahkeme ise Aile Mahkemesidir.

Tarafların maddi durumunun değişmesi, nafaka alan tarafın ihtiyaçlarının artması vb. hallerde mahkeme kararıyla nafaka miktarının artırımı veya azaltılması mümkündür.

Stj. Av. Büşra KARATAŞ

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu