Ceza Hukuku

Ceza Hukukunda Tipikliğin Manevi Unsuru

Manevi unsur kişinin iradesini hukuka aykırı sonuca yöneltmesi, suça iradi olarak neden olmasıdır. Ceza hukukunda tipikliğin manevi unsuru kast ve taksir olarak ikiye ayrılır. Ceza hukuku doktrininde manevi unsur olarak üçüncü bir tür olarak neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç da kabul edilir. Bu tür kast taksir kombinasyonu olarak tanımlanır.

Türk Ceza Kanunu madde 21/2’ye göre suçlar ancak kasten işlenebilir. Taksirli sorumluluk hali istisnadır. Yani bir suç tipi için taksirli hal düzenlenmediyse bu suç ancak kasten işlenebilir. Örneğin hırsızlık ve mala zarar verme suçlarında taksirli hal düzenlenmemiştir.

Kast

Kast unsuru TCK madde 21/1’de tanımlanmıştır. Bu tanıma göre: “Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir.” Gerçekleştirilen eylem ile oluşacak sonucun önceden bilinip istenmesi şeklinde olur. Yani fail işlediği fiilin ön görülen sonucu gerçekleştireceğini bilir ve bunu ister. Örneğin A’nın, B’ye ateş etmesi durumda A, B’nin bu hareket neticesinde zarar göreceğini bilir ve bu hareketi bilerek gerçekleştirdiği için de isteme unsuru vuku bulur.

Kastın Türleri

Kast unsuru birden fazla sınıflandırmaya tabii tutulabilir. Bunları belirtmek gerekirse;

Genel Kast- Özel Kast: Yeni TCK sisteminde böyle bir ayrım düzenlenmemekle beraber failin iradesi direkt sonucu gerçekleştirmeye yönelik ise yani fiili işlerken belli bir saik ile hareket ediyorsa burada özel kast var kabul ederiz. Buna karşın failde yalnızca bilme ve isteme iradesi yeterliyse genel kasttan söz ederiz.

Doğrudan Kast- Olası Kast: Failin asıl hedefine yönelik kastıdır. Yani kesin olarak öngördüğü ve istediği sonucu gerçekleştirmeye yönelik kastıdır. Doğrudan kastta failin, suçun maddi unsurları hakkındaki bilgisi tam ve kesindir.

Olası kast ise, failin işlediği fiil sonucu ortaya çıkan sonucu öngörmesine rağmen, bunu kabullenerek eylemi işlemesidir. Fail olası kastta “olursa olsun” veya “bana ne” güdüsüyle hareket eder. Örneğin halk arasında korku panik uyandırmak için kalabalık meydana bomba koyan kişi, patlama sonucu ölen ve yaralanan insanlar bakımından bu eyleminden sorumludur. Zira fail korku panik havası yaratma dışında, bombanın patlaması sonucu oluşacağı sonuçları öngörüp kabullenmiştir. Olası kast Türk Ceza Kanunu’nda şu şekilde tanımlanmıştır: “Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen fiili işlemesi durumunda, olası kast vardır.”

Olası kast durumunda, temel ceza kural olarak üçte birden yarısına kadar indirilir (TCK m. 21/2).

Kastın Türleri
Kastın Türleri

Taksir

Taksir, failin öngörülebilir bir sonucu öngörmemesi biçiminde tanımlanabilir. TCK m. 22/2’de “dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen sonucu öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.’’ şeklinde açıklanmıştır.

Kusurluluğun tipik şekli kasttır. Taksirli sorumluluk ise istisnaidir. Nitekim TCK m.21/1’e göre, “suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır.’’ Taksirli sorumluluk istisnai olduğundan bir eylemin taksirli şeklinin cezalandırılabilmesi için bu konuda kanunda açık bir hüküm bulunmalıdır. TCK m. 22/1’e göre “taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılır.’’

Failin taksirinden söz edebilmek için hareketin iradi olması gerekir yani bilinerek ve istenerek yapılmış bir hareketin mevcudiyeti şarttır. Failin hareketini bilerek ve isteyerek yapmadığı hallerde taksirli olduğundan söz edilmez.

Sonucun istenmemesi taksiri, kasıttan ayıran bir unsurdur. Failin sonucu istemiş olması halinde kastın varlığından söz edilir. Taksirli suçlarda sonuç önem taşımaktadır. Zira sonucun gerçekleşmesi failin cezalandırılmasını gerektiren bir koşuldur.

Hareket sonucu oluşacak sonucun öngörülebilir olması gerekir. Öngörülemeyecek bir sonuç söz konusu ise burada taksirden söz edilemez.

Taksirli sorumluluktan söz edebilmek için failin hareketi ile ortaya çıkan sonuç arasında nedensellik bağı bulunmalıdır. Fail objektif özen yükümlülüğüne aykırı davranmasaydı söz konusu sonuç ortaya çıkmayacaktı denilebiliyorsa nedensellik bağının olduğu kabul edilir. Burada elbette sonucun objektif olarak isnat edilebilmesi ve olmazsa olmaz olması gerekir.

Bilinçli Taksir

Bilinçli taksir, sonucun fail tarafından öngörülmüş olmasına rağmen, istenmeyerek gerçekleştirilmesidir. Türk Ceza Kanunu m. 22/3’te şu şekilde düzenlenmiştir; “Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır.”

Fail, şansa talihe veya deneyimine güvenerek öngördüğü neticenin gerçekleşmesine sebep olur. Örneğin A, araç sürerken virajda önündeki aracı sollamak için hızlanır ve virajda karşıdan gelen aracı görmesine rağmen deneyimine güvenerek hızlanmaya devam eder. Neticede karşıdan gelen araca çarparak karşı araçtaki sürücünün ölümüne neden olur. Burada fail A, sonucu öngörmesine rağmen fiiline devam eder ve bilinçli taksirle sorumlu olur.

Bilinçli taksir ve olası kast da birbiriyle karıştırılan kavramlardır. Bilinçli taksirde fail sonucu öngörür ama istemez. Neticeye, şansa, talihe veya tecrübesine güvenerek neden olmayacağını düşünür. Ancak Olası kastta fail neticeyi öngörmesinin yanında, neticenin gerçekleşmesine engel olmak için hiçbir şey yapmaz. Netice için “olursa olsun” gözüyle bakar.

Bilinçsiz Taksir

Bilinçsiz taksir, failin dikkat ve özen yükümlüğüne aykırı davranarak öngörebilmesi mümkün olan bir sonucu öngöremeyerek gerçekleştirmesidir. Bilinçsiz taksirde fail, özen yükümlüğüne aykırı davrandığı için başkaları tarafından öngörülebilir bir sonucu öngörememektedir.

Bilinçli taksir ile bilinçsiz taksir arasındaki fark, bilinçli taksirde failin sonucu öngörmesine rağmen şansa ve talihe güvenerek neticeyi gerçekleştirmesidir. Bilinçsiz taksirde ise fail öngörülebilir bir neticeyi öngöremediği için neticeye sebep olmaktadır.

Ceza avukatı, tarafların hak kayıplarının önüne geçilebilmesi amacıyla gerek soruşturma gerekse de kovuşturma aşamasında büyük önem taşımaktadır. Herhangi bir ceza yargılamasının tarafı olmanız halinde Ekin Hukuk Bürosu ile iletişime geçerek ceza hukuku alanında tecrübeli avukatlarımızdan hukuki destek alabilirsiniz.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Muzaffer TAŞ

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu