Ceza Hukuku

Ceza Muhakemesinde Olağanüstü Kanun Yolları

Ceza muhakemesinde olağanüstü kanun yolları, olağan kanun yolları ve olağanüstü kanun yolları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Olağanüstü kanun yolları;

  • Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı,
  • Kanun yararına bozma,
  • Yargılamanın yenilenmesi olmak üzere üçe ayrılmaktadır.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İtirazı

Yargıtay Cumhuriyet başsavcılığının itiraz yetkisi Ceza Muhakemesi Kanunu m. 308’de düzenlenmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bir Yargıtay ceza daire kararını hukuka aykırı bulduğunda, bu karara karşı itirazda bulunmak amacıyla Ceza Genel Kurulu’na başvuruda bulunabilir. Başvuru süresi genellikle 30 gündür, ancak Başsavcı, sanık lehine bir başvuru yapacaksa herhangi bir süre sınırlamasına tabi değildir.

Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının İtiraz Yetkisi

Bölge Adliye Mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı, re’sen veya talep üzerine, kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde kararı veren daireye itiraz edebilir. Sanığın lehine yapılan itirazda süre sınırlaması bulunmamaktadır.

Bölge Adliye Mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına yönelik yapılan itirazlar ilk aşamada kararı veren ceza dairesi tarafından değerlendirilir. Daire, mümkün olan en kısa sürede gerçekleştireceği incelemede itirazı yerinde bulursa, kararını düzeltir; aksi takdirde, dosyayı incelemek üzere Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’na sevk eder. Kurula gönderilen itirazla ilgili olarak, kararına itiraz edilen dairenin başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından kurula sunulmak üzere bir rapor hazırlanır.

Kurulun, itirazın kabulüne ilişkin kararları, gerekli görülen durumlarda dairesine gönderilir. Kurulun verdiği kararlar kesindir. Dörtten fazla ceza dairesi bulunan Bölge Adliye Mahkemelerinde, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenen ve dört üyeden oluşan Başkanlar Kurulu, bu incelemeyi gerçekleştirir.

Kanun Yararına Bozma (CMK m. 309)

Kanun yararına bozma, hâkim veya mahkemeler tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmesi durumunda, genellikle Adalet Bakanlığı’nın talebi üzerine Yargıtay tarafından gerçekleştirilen bir incelemedir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Adalet Bakanlığı tarafından iletilen sebepleri detaylı bir şekilde belirterek, kararın veya hükmün bozulması talebini içeren bir yazıyı Yargıtay’ın ilgili ceza dairesine sunar.

Yargıtay’ın ilgili ceza dairesi, ileri sürülen nedenleri uygun bulduğunda, kararı veya hükmü kanun yararına bozar. Bozma kararına karşı mahkemeler direnme kararı veremez.

Bozma nedenleri şunlardır:

  • CMK m. 223’te tanımlanan ve davanın esasını çözmeyen bir karara ilişkinse, kararı veren hâkim veya mahkeme, gerekli inceleme ve araştırma sonucunda yeniden karar verir.
  • Mahkûmiyete ilişkin hükmün, davanın esasını çözmeyen yönüne veya savunma hakkını kaldırma veya kısıtlama sonucunu doğuran usul işlemlerine ilişkinse, kararı veren hâkim veya mahkemece yeniden yapılacak yargılama sonucuna göre gereken hüküm verilir. Bu hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz.
  • Davanın esasını çözüp de mahkûmiyet dışındaki hükümlere ilişkinse, aleyhte sonuç doğurmaz ve yeniden yargılamayı gerektirmez.
  • Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa, cezanın kaldırılmasına; daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa, bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.

Kanun Yararına Bozma

Yargılamanın Yenilenmesi (CMK m. 311)

Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşmiş hükümlerdeki hukuka aykırılıkları ortadan kaldırmak için başvurulabilecek olan olağanüstü bir kanun yoludur.

Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşmiş bir hükmün belirli koşullar altında yeniden incelenmesi için başvurulan olağanüstü bir kanun yoludur. Bu kanun yolu, hükümlü lehine veya aleyhine olabilir. Yargılamanın yenilenmesi için başvuru süresi yoktur, ancak bazı durumlarda belirli bir süre içinde başvurmak gerekir.

Yargılamanın yenilenmesi, daha önce yargılama sırasında ele alınmayan yeni delil veya olayların ortaya çıkması halinde mümkündür.

Yargılamanın Yenilenmesi Başvuru Nedenleri

Yargılamanın yenilenmesi nedenleri, lehe ve aleyhe nedenler olmak üzere ikiye ayrılır.

Sanık veya Hükümlü Lehine Olan Nedenler

Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir dava, aşağıda yazılı hâllerde hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülür:

  • Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılırsa.
  • Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaşılırsa.
  • Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiş ise.
  • Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmış olup da bu hüküm kesinleşmiş diğer bir hüküm ile ortadan kaldırılmış ise.
  • Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa.
  • Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya ceza hükmü aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi.

Sanık veya Hükümlü Aleyhine Olan Nedenler

Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış olan bir dava bazı hallerde sanık veya hükümlünün aleyhine olarak yargılamanın yenilenmesi yolu ile tekrar görülür. Bu haller şunlardır:

  • Duruşmada sanığın veya hükümlünün lehine ileri sürülen ve hükme etkili olan bir belgenin sahteliğinin anlaşılması,
  • Hükme katılmış olan yargıçlardan birinin, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek nitelikte olarak görevlerini yapmada sanık veya hükümlü lehine kusur etmiş olması,
  • Sanığın beraat ettikten sonra suçla ilgili olarak yargıç önünde güvenilebilir nitelikte ikrarda bulunması.

Yargılamanın Yenilenmesi Başvuru Usulü

Yargılamanın hükümlü lehine yenilenmesinde herhangi bir süre aranmaz. Yargılamanın yenilenmesi talep üzerine olur. Bu talep, hükmü veren mahkemeye yapılır. Bu mahkeme, istemin kabule değer olup olmadığına karar verir.

Mahkeme, yargılamanın yenilenmesi istemini yerinde bulursa delillerin toplanması için bir naip hâkimi veya istinabe olunan mahkemeyi görevlendirebileceği gibi; kendisi de bu hususları yerine getirebilir.

Yeniden yapılacak duruşma sonucunda mahkeme, önceki hükmü onaylar veya hükmün iptali ile dava hakkında yeniden hüküm verir. Yargılamanın yenilenmesi istemi hükümlünün lehine olarak yapılmışsa, yeniden verilecek hüküm önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır bir cezayı içeremez.

Ekin Hukuk Bürosu olarak Ceza Hukuku alanında uzman avukat kadromuzla iletişime geçmek ve dava ve işlemlerinizi takip etmek için bize ulaşabilirsiniz.

Stj. Av. Nesrin KOŞAR & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu