Medeni Usul Hukuku

Senet

Senet, bir hukuksal ilişkinin varlığını gösteren yazılı ve imzalı belgedir. Maddi hukuk açısında ise senet, borçlu tarafından imzalanarak alacaklıya verilen ve borcun varlığını gösteren her türlü belgedir. Senedin üç zorunlu öğesi vardır. Bunlar:

  • Senette, belgelendirilmesi gereken hukuksal işlem hakkında tam bir bilginin bulunması gerekir.
  • Senet yazılı bir biçimde hazırlanması gerekir. El yazı ile düzenlenmesi gerekmemektedir.
  • İmza, mühür ya da özel işaretin bulunması gerekmektedir. İmzanın, senedi düzenleyenin el yazısıyla atılması zorunludur. Güvenli elektronik imza da el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuksal sonuçlarını doğurmaktadır. Güvenli elektronik imza, imza sahibinin tasarrufunda bulunan güvenli elektronik imza oluşturma aracı ile oluşturulan ve imzalanmış elektronik veride sonradan herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığını belirlenmesini sağlayan elektronik imzadır.

Senetler düzenleniş biçimi ve ispat gücüne göre adi ve resmi olmak üzere ikiye ayrılır:

Resmi Senetler

Resmi senetler, resmi bir makam veya memurun katılımı ile düzenlenmiş olan senetlerdir.

  • Noter senetleri
  • Yabancı ülkelerde düzenlenen senetler, Türkiye’de de resmi senet olarak kabulü için belgenin verildiği devletin yetkili makamı ya da ilgili Türk konsolosluğu tarafından onaylanması gerekir
  • Resmi kurumlarca düzenlenen belgeler

Adi Senetler

Adi senetler, resmi bir makam ya da memurun katılımı olmaksızın hazırlanmış olan senetlerdir. Adi senedin geçerli olabilmesi için senet metninin taraflarca imza edilmesi yeterlidir. Adi senet kesin bir kanıttır.

Taraflardan biri, kendisi tarafından düzenlendiği iddia edilen bir belgedeki yazı veya imzayı inkâr etmek isterse, sahtelik iddiasında bulunmalıdır. Adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz. İlk olarak karşı tarafın bu konudaki açıklamaları dikkate alınır.

Sahtelik iddiası durumunda, karşı tarafın açıklamaları dikkate alındıktan sonra inceleme yapılarak karar verilir:

  • Hâkim yazı veya imza inkâr eden tarafın isticvabına karar verir.
  • Hâkim, yazı veya imzayı inkâr eden tarafı isticvap ettikten sonra bir kanı edinememişse, huzurda bu kişiye yazı yazdırıp imza attırmak suretiyle elde ettiği belge ve diğer kanıtları değerlendirir
  • Bunlara rağmen kesin bir kanıya ulaşılamaz ve sonuca varılmaz ise bilirkişi incelenmesine karar verilir.

Adli Senetler

Belgelerin Mahkemeye Sunulması

Belgenin yalnızca örneğinin mahkemeye verildiği durumlarda, mahkeme kendiliğinden veya taraflardan birinin istemi üzerine belgenin aslının verilmesini de isteyebilir. Belgenin aslını elinde bulunduran taraf, üçüncü kişi veya resmî makamlar, istenmesi durumunda bunu mahkemeye vermek zorundadır. Taraflardan biri elindeki belgenin aslını mahkemeye verirse, bu belgenin geri verilmesini isteyebilir.

İbraz Zorunluluğu ve Yaptırımı

İbraz zorunluluğunun iki yaptırımı vardır.

  • Taraflar yönünden

Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın kanıt olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri ibraz etmek zorundadır. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin yalnızca ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye sunulur. Karşı taraf elinde istenilen belgenin elinde olduğunu ikrar ederse veya bu konuda susarsa ya da istenilen belgenin var olduğunu başka bir belgede ikrar ederse belgenin onun elinde olduğu kabul edilir.

Bu durumda mahkeme belgeyi elinde bulundurduğunu kabul eden tarafa ibraz etmesi için kesin süre verir. Kesin süre içerisinde ibraz ettiği takdirde yükümlülüğünü yerine getirmiş olur. İbraz etmez ve eski hale getirmenin haklılığını açıklamazsa belge dosyaya kabul edilemez. Hiçbir şekilde ibraz etmemesi durumunda belgenin içeriği konusunda ibraz isteminde bulunan tarafın beyanını kabul eder. Belgeyi elinde bulunduran tarafın inkar etmesi durumunda ise yemin teklif etmesi gerekir.

  • Üçüncü Kişiler Yönünden

Belgenin ibraz edilmesine karar verilen herkes elindeki belgeyi ibraz etmek zorundadır. İbraz etmemesi durumunda bunu kanıtlarıyla açıklamak zorundadır. Mahkeme açıklamayı yeterli görmezse bu kişiyi tanık olarak dinleyebilir. Bu kişiler hakkında tanıklara ilişkin hükümler uygulanır.

Ticari Defterlerin İbrazı ve Kanıt Olması

Ticari defterler kural olarak yalnızca ticari defterlerde kanıt oluşturabilir. Ticari defterlerle ispat, tacirlere tanınmış bir hak olup bir ispat zorunluluğu değildir. Yani tacir defterle birlikte diğer kanıtlara da başvurabilir.

Ticari defterlerin, ticari davalarda sahibinin lehine kanıt olarak kabul edilebilmesi için beş koşulu taşıması gerekir.

  • Her iki tarafın da tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari defterlerine işlenmesi gereken bir ticari işten doğması gerekir. Ticari defterlerin kanıt olmasına ilişkin hükümler her türlü ticari davalarda değil, tacirler arasında her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olan durumlarda uygulanır. Tacir olmayan tarafın defter tutma yükümlülüğü olmadığından tacir olan tarafın kendi ticari defterlerine kanıt olarak dayanması mümkün değildir. Tek istisnası; Taraflardan biri tacir olmasa bile, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir, ancak karşı taraf ibrazdan kaçınırsa, ibraz isteyen taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
  • Ticari defterlerin onaya tabi olması ve açılış ve kapanış onayları yaptırılmış olması gerekir. Aksi takdirde sahibi aleyhine kanıt olur.
  • Ticari defterlerin yasaya göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olması gerekir.
  • Defter Kayıtlarının birbirini doğrulaması gerekir.
  • Defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin kanıtlarla ispatlanamaması gerekir.

Tüm bu hususlar HMK 222. Maddesinde hüküm altına alınmıştır.

Yasal koşullara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Aleyhine kayıtlara da karşı taraf dayanabilir. Mahkeme ticari defterlerin ibrazına kendiliğinden veya istem üzerine karar verebilir.

Tacirler arası uyuşmazlıklarda karşı tarafın kendi ticari defterini ibraz etmemesinin iki yaptırımı düzenlenmiştir.

  • Diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi ve defter kayıtlarının aksini senet ve diğer kanıtlarla ispatlayamaması durumunda tutulan ticari defter kayıtları sahibi ve halefleri lehine kanıt olarak kabul edilir.
  • Kanıtlarını bildiren taraf yalnızca karşı tarafın ticari defterlerine dayanabilir. Taraflardan biri tacir olmasa bile tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtebilir.

Senetle İspat Zorunluluğu

Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, değiştirilmesi, yenilenmesi amacıyla yapılan hukuksal işlemler 6.640 TL ‘yi geçtiği zaman (2022 yılı için) senetle ispat edilmek zorundadır.

Senetle ispat kuralının istisnaları vardır, belli başlı istisnalar şunlardır:

Kanıt(Delil) Başlangıcı

Dava konusunun tamamen ispatlanmasına yeterli olmamak la birlikte, var olduğunu gösteren ve aleyhine karşı ileri sürülen tarafça gönderilen veya verilen belgedir. Senetle ispat zorunluluğu bulunan durumlarda kanıt başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. Zamanaşımına uğramış bonolar veya çekler, asıl borç ilişkisine dayanılarak on yıl içinde açılan alacak davasında kanıt başlangıcı sayılır.

Kanıt başlangıcından bahsedebilmek için üç koşulun bulunması gerekir.

  • Bir belgenin bulunması gerekir.
  • Belgenin aleyhine ileri sürülen tarafça gönderilmiş veya verilmiş olması gerekir.
  • Belgenin hukuksal işlemi tam olarak ispat etmese bile varlığını yaklaşık olarak göstermesi gerekir.

Yakın Hısımlık

Yakın hısımlar arasındaki hukuksal işlemler tanık dinlenmek suretiyle ispat edilebilir. Ancak yakın hısımlar arasındaki işlemler senede bağlanmışsa tanık dinlenemez.

Senede Bağlanması Teamül Olarak Yerleşmiş Bulunan Hukuksal İşlemler

Bu tür işlemler tanıkla ispat edilebilir.

Senet Alınmasının Mümkün Olmadığı veya Son Derece Güç Olduğu Durumlar

Yangın, doğal afet gibi senet alınmasının olağanüstü güç olduğu durumlarda yapılan işlemler tanıkla ispat edilebilir.

İrade Bozukluğu ve Aşırı Yararlanma

Bu durum tanıkla ispat edilebilir.

Muvazaa İddiaları

Hukuksal işlemlere ve senetlere karşı tarafların muvazaa iddiaları tanıkla ispat edilemez. Üçüncü kişilerin muvazaa iddiaları tanıkla ispat edilebilir.

Senedin Olağanüstü Bir Olay veya Zorlayıcı Nedenle Yitirilmesi

Bu durumda kanunda tanık dinlenebilecek hususlar arasında düzenlenmiştir.

  • Senede karşı senetle yanıt kuralı

Senede bağlı ileri sürülen iddialara ilişkin senedin hükmünü ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuksal işlemler ispat sınırından az bile olsalar senetle ispatlanması gerekir.

  • Senede karşı senetle yanıt kuralının istisnaları

Senede karşı def’i olarak ileri sürülen hukuksal işlem hakkında delil başlangıcı varsa o işlem tanıkla da dinlenebilir.

Senede karşı def’i olarak ileri sürülen hukuksal işlemin tanıkla ispat edilebileceği hakkında kanıt sözleşmesi varsa tanıkla ispat edilebilir.

Senede karşı ileri sürülen yanılma, aldatma, korkutma savları da tanıkla ispatlanabilir.

Senedin olağanüstü bir olay mücbir bir nedenle yitirilmesi durumunda tanık dinlenebilir.

Üçüncü kişiler senede karşı muvazaa iddialarını tanıkla ispatlayabilirler.

Senet alınması mümkün olmayan veya son derece zor durumlarda yapılmışsa bu işlemler de tanıkla ispat edilebilir.

Tüm dava, dosya ve sorularınız için bizimle İletişime Geçiniz!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu