Medeni Usul Hukuku

Medeni Usul Hukukuna İlişkin Temel Kavramlar

Medeni Usul Hukukuna İlişkin Temel Kavramlar;

Medeni usul hukuku, uyuşmazlık çözüm yöntemlerini ve bu konuda en klasik çözüm yöntemi olan mahkemelerin işleyişi ile mahkeme ve taraflar arasındaki ilişkiyi düzenleyen hukuk dalıdır. Yargılama ve yargılama sürecin hangi şekillerde ve nasıl yürütüleceğini düzenlemektedir. Medeni usul hukuku, tarafların somut özel hukuk ilişkin ilişkileri hakkında karar verilmesi ve bunların açıklanmasını amaçlar. Kaynak açısından öncelikle Hukuk Muhakemeler Kanunu gelmektedir.

Medeni Usul Hukukunun Amacı ve Niteliği

Medeni usul hukuku, maddi hukuktan doğan hakların korunması, saptanması ve gerçekleştirmesini amaçlamıştır. Bunun yanında diğer bir amacı da hukuksal barışın korunmasıdır. Medeni usul hukuku şekli bir hukuk dalıdır. Şekil kuralları, tarafların belli işlemlerin belli şekilde ve belli süreler içinde yapmasını gerektirir

Medeni Usul Hukukunun Kaynakları

Medeni usul hukuku açısından yazılı kaynak olarak öncelikle Hukuk Muhakemeleri Kanunu gelmektedir. Bunun dışındaki en önemli kaynak Anayasa’dır. Nitekim Anayasa’nın birçok maddesinde medeni yargıyı ilgilendiren hükümler vardır. Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Yasa, Tebligat Yasası, Yargıtay Yasası, Hâkimler ve Savcılar Yasası ve özel mahkemelerin kuruluş yasaları gibi asli kaynakların yanında Uluslararası sözleşmeler. Türk Medeni Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Avukatlık Kanunu gibi tali kaynaklarda da usul hukukuyla ilgili pek çok hüküm yer almaktadır.

Usul Kuralların Yer Bakımından Uygulanması

Maddi hukuk ve sekli hukuk bakımından hangi hukuk kuralları uygulanacağı yer bakımından farklılık gösterir. Maddi hukuk bakımından uyuşmazlık hakkında hakkın doğduğu yer hukuku uygulanır. Usul kuralların uygulanmasında geçerli olan ilke hâkimin hukuku ilkesidir. Hâkim, uyuşmazlığın tarafların veya konusunun yabancı olup olmadığı bakmaksızın yargılamada kendi ülkesindeki usul kurallarını esas alacaktır. Bu ilkenin tek istisnasını ispat kuralları oluşturur. İspat yükü, maddi hukukla bağlantısı sebebiyle maddi hukukun uygulanacağı hukuka tabi olacaktır.

Usul Kuralların Zaman Bakımından Uygulanması

Medeni usul hukukunda “derhal uygulanma” ilkesi geçerlidir. Buna göre iki temel nokta dikkate alınmalıdır. Bir dava, yeni bir usul hükmünün yürürlüğe girmesinden sonra açılırsa, bu davaya yeni usul kuralları uygulanması gerekmektedir. Dava, uyuşmazlığın yargı önüne getirildiği tarihteki yargılama kurallarına tabidir. Dikkat edilmesi gereken diğer husus usul işleminin tamamlanıp tamamlanmadığıdır. Dava içinde yapılan usul işlemi tamamlanmış ise, yeni kanun o işlem hakkında etkili olmayacaktır. Tamamlanmış usul işlemleri yeni yürürlüğe giren kurallardan etkilenmez.

MEDENİ USUL HUKUKUN HÂKİM OLAN TEMEL İLKELERİ

Tasarruf İlkesi

Tasarruf İlkesi HKM m.24’de düzenlenmiştir. 24. Madde gereğince hâkim, iki tarafın birbirinin talebi olmaksızın, kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz. Kanunda açıkça belirtilmedikçe, hiç kimse kendi lehine olan davayı açmaya veya hakkını talep etmeye zorlayamaz. Tarafların dava açıldıktan sonra da tasarruf yetkisi devam eder.

Taraflarca Getirme İlkesi

Bu ilkeye göre hâkim, tarafların söylemediği vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda bulunamaz. Davada dayanılan olguların ve delillerin yargılamaya getirilmesi tarafların ödevidir. Hâkim kendiliğinden delil toplayamaz.

İstemle Bağlılık İlkesi

Bu ilke, hâkim tarafların istemlerinden fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceğini açıklamaktadır. Hâkim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır.

Hukuksal Dinlenilme Hakkı

Hukuksal dinlenilme hakkı, yargılamanın tarafları ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamalarını dikkate alınarak değerlendirilmesini ifade eder. Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri kendi hakkıyla bağlantılı olarak bu hakka sahiptir. HMK 27.maddesinde düzenlenmiştir

Aleniyet İlkesi

Yargılamanın gizli olarak değil, herkese açık olarak yapılmasını ifade eden bu ilke HMK 28.maddesinde düzenlenmiştir.

Dürüst Davranma ve Doğruyu Söyleme Yükümlülüğü

Medeni Hukukun temel ilkesi olan dürüstlük kuralı, kişilerin haklarını kullanırken ya da borçlarını yerine getirirken başka kişilere karşı ahlaki ve iyi niyetli bir insandan beklenecek şekilde davranma zorunluluğunu ifade etmektedir. HMK 29. maddesinde düzenlenmiştir.

Usul Ekonomi İlkesi

Yargılamanın hızlı ve düzenli şekilde ilerlemesini ifade etmektedir. HMK 30. Maddesinde düzenlenmiştir.

Teksif İlkesi

Teksif ilkesi, tarafların, bütün iddia ve savunma nedenlerini, belli bir usul kesitine kadar ileri sürebileceklerini ifade etmektedir. Dava ve savunma değiştirilmemesi yasağı bu ilkenin somut bir uygulama biçimidir.

Hâkimin Davayı Aydınlatma Ödevi

Hâkimin davayı aydınlatma ödevi HMK 31. Maddesinde düzenlenmiştir. Ancak bu ödevi yerine getirirken tarafsızlığını ihlal edemez.  Her iki tarafa da eşit davranmak zorundadır. Hâkim taraflardan birine yol gösterirse HMK 36. Maddesine gereğince diğer taraf hâkimi reddedebilir.

Yargıcın Yargılamayı Sevk ve İdare Etmesi

HMK 30. Maddesinde düzenlenmiştir. Yargılamayı, hâkim sevk ve idare etmek zorundadır; yargılamanın düzenin bozulmaması için gerekli tedbirleri alır.

Yargıcın Hukuku Re ’sen Uygulama İlkesi

HMK 33. Maddesine göre, “Hâkim, Türk hukukunu re ’sen uygular.” Türk Hukuku, yasaları, örf ve adet kurallarını ve Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri kapsamaktadır.

Tüm dava, dosya ve sorularınız için bizimle İletişime Geçiniz!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu