Medeni Usul Hukuku

Senet Çeşitleri ve Senetle İspat Zorunluluğu (HMK m. 200)

Senet, bir vakıanın doğruluğu hakkında tam bir bilgi ihtiva eden, aleyhine kullanılacağı kişinin imzasını taşıyan, yazılı ve fiziki bir cisim halinde bulunan bir belgedir.

Senet, yazılı olmalıdır. Senedin dili önemli değildir, yabancı bir dilde ise HMK.223 uyarınca senede dayanan taraf bunun tercümesini de mahkemeye sunmalıdır. Senedin fiziki bir varlığı olmalıdır.

İlgili metin, ilişkili olduğu vakıa hakkında tam bir bilgi ihtiva etmelidir. Bilgi yoksa belge senet hükmünde değildir. Kambiyo senetleri, tam bir içerik barındırmadığı için asıl alacak için senet olarak kullanılamaz. Kambiyo ilişkisi için bir senettir ancak asıl borç ilişkisi için senet olamaz.

Aleyhine kullanılacak kişinin imzası olacaktır. Tapu senetleri aleyhinde kullanılacak kişinin imzasını taşımadığı için usul hukuku anlamında senet hükmü taşımazlar. İmza atamayanlar için HMK m.206 düzenlenmiştir. Buna göre, noter tarafından düzenleme aranır; noterler bu düzenleme durumunda herhangi bir bedel almazlar. (HMK m.206/3)

Senet üzerinde çıkıntı, kazıntı, silinti vb. durumlar varsa, bu durum hakimce değerlendirilir. (HMK m. 207)

Senetler düzenlenmesine resmi bir makamın katılıp katılmamasına göre adi ve resmi olmak üzere ikiye ayrılır.

Adi Senetler

Adi senet de kesin delil olarak kullanılabilir. Sadece düzenlenmesinde bir resmi makam katılmamaktadır.

Adi senedin tipik örnekleri kambiyo senetleridir. Bono, çek, poliçe adi senetlerdir. Resmi senedin aksi HMK m.201 kapsamına girer.

Adi senetlerin sahteliği her türlü delille ispatlanabilir. Adi senedin sahteliğinin iddia edilmesi bir ön sorun olarak incelenir. Kanuna göre bu bir sıralama ile incelenir; isticvap, istiktab ve bilirkişi (HMK m.211).

İsticvap, hakimin o kişiyi sorgulayarak, ona sorular yönelterek belgenin sahte olup olmadığı hakkında kanaate ulaşmaya çalışmasıdır.

İstiktab, yazı yazdırmak demektir. Hakim, o kişiye yazı yazdırır ve o yazıları karşılaştırır.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 211 dışında bu prosedürü yapmak yerine ayrı bir tespit davası da açılabilir. Mahkemeden, o senedin doğru olup olmadığını belirlemesi istenir. Sahtelik iddiası giderilmedikçe, o adi senede dayanarak bir hüküm kurulması mümkün değildir (HMK m.209).

Adi Senetler

Resmi Senetler

Resmi senetler, kanunun ilgili hususta yetkilendirdiği makamlarca düzenlene senetlerdir.

Düzenleme biçimindeki senetlerin sahteliği ispatlanmadıkça, aksi ispatlanamaz. Onaylama biçimindeki resmi senetlerin ise sahteliği de aksi de ispatlanabilir. Resmi senetle ispatlanmış bir vakıanın aksi adi senetle ispatlanabilir. İspat gücü bakımından aralarında bir fark yoktur.

Resmi senetler aksi veya sahteliği ispatlanıncaya kadar geçerlidir. Yani adi senetlerde sahtelik iddiası öne sürüldüğünde senedin sahteliği incelendikten sonra karar verilebilecekken, resmi senetlerde iddia olsa dahi bunlar üzerinden hüküm kurulabilir ta ki aksi ispatlanana kadar.

İlamlar ve düzenleme şeklindeki noter senetleri kesin delil teşkil ederler; bunların aksi ispatlanamaz. Bunların sadece sahteliği ispatlanabilir. Onaylama biçimindeki noter senetlerininse sahteliği ve aksi ispatlanabilir.

Haksız yere sahtelik iddiası sürülmesin diye HMK m. 213 düzenlenmiştir.

HMK m. 208’e göre, düzenlenmesi resmi bir makamca yapılan senetlerin sahtelik iddiası ayrı bir davada incelenmelidir.

Sahtelik iddiası hukuk mahkemesi kararınca kesinleşirse, söz konusu belge hakkında ceza mahkemesin de de sahtelik iddiası dinlenmez. Ancak cezadaki karar, hukukta tekrar dinlenebilir.

Yargıtay: “Ceza mahkemesinde haksız fiile ilişkin yapılan tespitler hukuk mahkemesinde kesin delil teşkil eder. Ancak kusurun veya zararın tespitine yönelik kararlar hukuk mahkemesini bağlamaz.”

HMK m. 221. maddede, elinde belge olan üçüncü kişilerin durumu düzenlenmiştir. Buna göre, mahkeme belgenin beyanını emrede. Şahıs getirmezse:

  • Belgeyi ibraz etmesine karar verilen herkes, elindeki belgeyi ibraz etmek; belgeyi ibraz edememesi hâlinde ise bunun sebebini delilleri ile birlikte açıklamak zorundadır. Mahkeme yapılan açıklamayı yeterli görmezse, bu kimseyi tanık olarak dinleyebilir.
  • Belgeyi ibraz zorunda olanlar, tanıklıktan çekinmeye ilişkin hükümlere göre, belgeyi ibrazdan veya bu konudaki tanıklıktan çekinebilirler. Belgeyi ibraz veya bu konuda tanıklık yapmak zorunda olanlar hakkında, tanıklara ilişkin hükümler uygulanır.

Tanıklığa ilişkin iki yaptırım vardır. Bunlar, zorla getirme ve disiplin hapsidir. Ticari defterler içinse (HMK m.222) düzenlenmiştir. Buna göre, mahkeme ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.

Mahkeme, resmi kayıtlar dışında herhangi bir belgenin mahkemeye getirilmesine resen karar veremezken, ticari defterler için bu söz konusudur.

Ticari defterlere delil olarak dayanabilmek için bu defterlerin kanuna ve usule uygun bir şekilde düzenlenmiş olmaları gerekir. Açılış-kapanış onayları yapılmış; birbirini doğrulayan kayıtlar olması gerekir. Bunlar yoksa, ticari defterler delil olarak kullanılamaz.

İki tarafın da ticari defterleri uygunsa ve delil olarak beyan edilmişse, kanuna göre birinde bu hususa ilişkin hiçbir kayıt olmamalı veya aksi kesin delille ispatlanmış olmalıdır.

Açılış-kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.

Taraflardan birinin tacir olması durumunda da tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; karşı taraf defterlerini ibraz etmekten kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. (222/5)

Resmi Senetler

Senetle İspat Zorunluluğu (HMK m. 200-201)

Kesin delille ispat, senetle ispatla birdir. Çünkü, tanık beyanı karşı tarafın isteğine ve dürüstlüğüne; kesin hüküm ise neredeyse istisnai olarak elde bulunur, bu yüzden ağırlıklı olarak kesin delilden “senet” kavramını anlamalıyız.

Bu bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, ikrarı, ertelenmesi ve yenilenmesi durumlarında söz konusudur. Haksız fiil için, sebepsiz zenginleşme için ve senetle ispat zorunluluğu söz konusu değildir.

2023 yılı için 14.802,552 lirayı geçen bu durumlar için senet zorunludur; takdiri delille, tanıkla, keşifle, senet olmayan bir belgeyle ispatlayamayız.

Senede dayalı iddialar 14.802,552 liranın altında dahi olsa, tanıkla ispat edilemez.

Örneğin, 14.000,00 liralık bir borç var ve elimizde senet var. Senedi ibraz edersek karşı taraf “ben bunu ödedim, tanığım” var diyerek tanık deliline başvuramaz. Hakim bu durumu resen gözetir dolayısıyla bu kamu düzenindendir.

Yargıtay kararlarına göre (14.802,552 lirayı aşmak koşuluyla)

  • İnançlı İşlem,
  • Sözleşme bedelinin ödenmiş olması,
  • Malın ne miktar için kararlaştırılmış olduğu,
  • Şufa hakkından feragat,
  • Sözleşmenin rıza ile feshedilmiş olduğu bu işlemler senetle ispat edilmek zorundadır.

Yargıtay’a göre, borcun kumar borcu olduğu durumlarda ve paranın ahlaka aykırı bir amaç elde etmek için verildiği durumlarda; borç verenin o miktarda parayı vermesinin mümkün olmadığı durumlarda tanıkla ispat mümkündür.

Muvazaalı işlemler, soyut borç (örneğin, satım sebebiyle düzenledim ama o satım gerçekleşmedi), beyaza imzanın anlaşmaya aykırı olduğu durumlar; senetle ispatlanmalıdır.

Kesin Delille İspatın İstisnaları

Delil başlangıcı (HMK m.202) Bu durumda, elde delil başlangıcı varsa, senetle ispat zorunluluğu olsa da tanık dinlenebilir. Örneğin senedin bir fotoğrafı, delil başlangıcıdır.

Senet alınmasında manevi imkansızlık halleri (HMK m.203)

  • Senet alınmasında maddi imkansızlık halleri,
  • Senedin kaybolması,
  • Delil sözleşmesi.

Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilci tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.

Uyuşmazlığın halli bakımından önem taşıyan vakıa hakkında içerik veya şekil itibariyle tam bir bilgi ihtiva etmemekle birlikte onun vukuuna delalet eden, onu muhtemel gösteren belge delil başlangıcıdır.

Elinde delil başlangıcı olan kişi, delil başlangıcı ve takdiri delillerle senetle ispat kuralını bertaraf eder.

Senet alınmasında manevi imkansızlık halleri HMK m. 203’te belirtilmiştir. Altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki işlemler; işin niteliği ve tarafların durumlarına göre, senede bağlanmaması teamül olarak yerleşmiş bulunan hukuki işlemler bakımından bir senet alınmasının önündeki manevi imkansızlık hallerinden söz edebiliriz.

Senet alınmasında maddi imkansızlık halleri HMK 203. maddede belirtilmiştir:

  • Yangın, deniz kazası, deprem gibi senet alınmasında imkansızlık veya olağanüstü güçlük bulunan hallerde yapılan işlemler
  • Hukuki işlemlerde irade bozukluğu ile aşırı yararlanma iddiaları
  • Hukuki işlemlere ve senetlere karşı üçüncü kişilerin muvazaa iddiaları durumlarında söz konusudur.

Senedin kaybolması beklenmeyen bir olay veya zorlayıcı bir nedenle yahut usulüne göre teslim edilen bir memur elinde veya noterlikte herhangi bir şekilde kaybolduysa söz konusudur.

Delil sözleşmesi HMK m.193’te yer alır.

  1. Taraflar yazılı olarak veya mahkeme önünde tutanağa geçirilecek imzalı beyanlarıyla kanunda belirli delillerle ispatı öngörülen vakıaların başka delil veya delillerle ispatını kararlaştırabilecekleri gibi; belirli delillerle ispatı öngörülmeyen vakıaların da sadece belirli delil veya delillerle ispatını kabul edebilirler.
  2. Taraflardan birinin ispat hakkının kullanımını imkânsız kılan veya fevkalade güçleştiren delil sözleşmeleri geçersizdir. 14.802,552 lira altındaki sözleşmelerde hiçbir delil sınırlaması yoktur, hukuka uygun yollarla elde edilmiş bütün ispat araçları kullanılabilir ama taraflar delil sözleşmesiyle bunu değiştirebilirler.

Delil sözleşmeleri, münhasır ve münhasır olmayan olarak ikiye ayrılır.

Münhasır delil sözleşmesinde, kanunca caiz olan diğer bütün deliller kullanılamaz diye kararlaştırılır. Onlara müracaat edilmeyecektir, sadece tarafların belirlediklerine müracaat edilir.

Münhasır olmayan delil sözleşmesinde ise ilave bir delil öngörülür. Örneğin senetle ispatın gerekli olduğu durumlarda taraflar “takdiri delillerle de bu ispatlanabilir” diyebilirler.

Ekin Hukuk Bürosu olarak alanında uzman avukat kadromuzla dava ve işlemlerinizi takip edebilmemiz için bizimle iletişim kurabilirsiniz.


Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu