İçtihatlar

İcra İnkar Tazminatı Nedir?

İcra inkâr tazminatının reddi, kısa kararda belirtilmeyip gerekçeli kararda belirtilmesi, usul hükümlerine aykırı olduğundan kararın bozulmasını gerektirir.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi

Esas: 2014/33099, Karar: 2015/28168, K. Tarihi:  01.10.2015

İcra inkâr tazminatı, bir borçlunun icra takibine direnmesi veya icra işlemlerini engellemesi sonucunda alacaklıya ödenmesi gereken bir tazminat türüdür. Bu tazminat, borçlunun kasıtlı olarak icra işlemlerini geciktirmesi veya engellemesi durumunda uygulanır. Temel amacı, alacaklıya bu tür direnme veya engellemelerden kaynaklanan zararları telafi etmektir.

Gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Mahkemece kısa karar ile Davanın kısmen kabulü ve asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine denilmekle yetinilmiş, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise bu kısa karar içeriğine ek olarak icra inkâr tazminatı isteminin de reddine karar verilmiş olup, bu durum usul hükümlerine aykırıdır.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2014/33099 Esas, 2015/28168 Karar sayılı ve 01.10.2015 tarihli ilamında; icra inkâr tazminatının reddi, kısa kararda belirtilmeyip gerekçeli kararda belirtilmesi, usul hükümlerine aykırı olduğu içtihat edilmiştir.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi

Esas: 2014/33099, Karar: 2015/28168 K. Tarihi:  01.10.2015

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ile aralarındaki taşınmaz satış sözleşmesinden bakiye bedelin tahsili yönünde başlattığı takibe haksız şekilde itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, davalıdan icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, Dairemizin zamanaşımından ret kararının yerinde olmadığı yönündeki bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.

1- Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Mahkemece kısa karar ile “Davanın kısmen kabulü 5.750,00 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine” denilmekle yetinilmiş, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise bu kısa karar içeriğine ek olarak icra inkar tazminatı isteminin de reddine karar verilmiş olup, bu durum açıklanan usul hükümlerine aykırı olduğundan kararın bozulmasını gerektirir.

2- Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada geçilememiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu