Ceza Hukuku

Ceza Hukukunda İçtima

İçtima, birleşme, toplanma manasına gelir. Ortada birden fazla suç bulunmasına karşın faile tek ceza verilmesi durumu suçların içtima olarak adlandırılır. Ceza hukukunda kural olarak fail ne kadar suç işlerse o kadar ceza verilir. Ancak suçların içtima durumu söz konusu olduğunda fail tek suç işlemiş sayılır.

İçtima tekerrür denilen durumdan farklıdır. Tekerrür kesin hükümden sonra failin tekrar suç işlemesi durumu iken, içtima ise kesin hükümden önce birden fazla suç işlenmesi durumudur.

Suçların tek mi, çok mu olduğu içtima bakımından verilecek cezanın tayininde önem taşır. Suçun tek mi, çok mu olduğunu saptayabilmek için göz önünde bulundurulması gereken bazı hususlar vardır;

Hedef: Suçun sayısını belirlerken öncelikle failin hedefine bakmak lazım. Hedef tek ise, hareketler birden fazla olsa dahi tek suç oluşur.

Zaman: Suç sayısını belirlerken bakılacak ikinci ölçüt, hareketler arasında uzun sayılabilecek bir zaman aralığının olup olmadığıdır. Belli bir hedefe yönelmiş hareketler arasında önemli sayılabilecek bir zaman aralığı yoksa tek bir suç oluşur. Örneğin A, sevmediği komşusu B’nin evine haftada bir kez girip evden eşya çalıyorsa hareketler arasında uzun denebilecek bir zaman olmadığı için tek suç oluşmuştur.

Mağdur: Suçun belirlenmesinde bakılacak son ölçüt, mağdurun aynı olup olmadığıdır. Eğer tek bir hedefe yönelmiş hareketler farklı zamanlarda tek bir kişiye karşı işlendiyse bu durumda tek suçtan bahsedilir. Ancak fail farklı kişilere karşı, farklı kişilere karşı suç işlediğini bilerek veya bilmesi gerektiği halde suç işliyorsa burada birden fazla suç vardır. Örneğin A, sınıfa girerek masalarda bulunan farklı çantalardan para çalarsa parasını çaldığı kişi kadar suç işlemiş olur.

İçtima Türleri

İçtima kanunda farklı şekillerle düzenlenmiştir. Düzenlenen bazı suç tipleri birden fazla suç tipinin işlenmesiyle oluşan tek suçtur. Bunlara birleşik suç denir. Birleşik suç türünde neticede tek suç oluşurken birden fazla suçun işlenmesiyle bu mümkün olur. Örneğin yağma suçu hem cebir hem de hırsızlık suçunun birleşmesidir. Bu tür durumlarda birleşik olarak düzenlenen suçtan ceza verilir. Her ikisinden değil.

Birleşik suç, TCK madde 42’de şu şekilde düzenlenmiştir;

Biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini oluşturması dolayısıyla tek fiil sayılan suça bileşik suç denir. Bu tür suçlarda içtima hükümleri uygulanmaz.

Diğer içtima türleri; gerçek içtima, zincirleme suç ve fikri içtimadır. Fikri içtima da kendi içinde ayırılır.

İçtima Türleri

Gerçek İçtima

Gerçek içtima suçlar bakımından genel kural niteliğindedir. Yani ne kadar hareket o kadar suç; ne kadar suç, o kadar ceza. Gerçek içtimada fail ne kadar suç işlediyse o kadar ceza verilir. Ancak kanun buna istisna getirmiş ve aranan diğer şartlar gerçekleşmediyse sadece bazı suçlar için gerçek içtimaı kabul etmiştir. Bu suçlar da TCK madde 43/3’te bulunmaktadır;

Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçlarında bu madde hükümleri uygulanmaz.

Yani bu dört suç bakımından hedef, zaman ve mağdur öğeleri oluşsa bile işlenen hareket kadar suç işlenmiş olacaktır.

Zincirleme Suç

Zincirleme suç ya da diğer adıyla müteselsil suç, aynı suç işleme kararıyla bir kişiye karşı, değişik zamanlarda aynı suçun birden fazla kez işlenmesi olarak tanımlanabilir. Zincirleme suç Türk Ceza Kanunu m. 43’te şu şekilde düzenlenmiştir;

Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.
Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır.

Zincirleme suç, kesintisiz suç ile karıştırılmamalıdır. Kesintisiz suç yani mütemadi suç işlenmesi kesintinin yaşanması ile tamamlanan, suç işlenmeye devam ettikçe suçun devam ettiği suçtur.

Zincirleme Suçun Koşulları

Zincirleme suçtan söz edebilmek için bazı şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartları belirtecek olursak;

Aynı Suç Birden Fazla Kez İşlenmeli: Zincirleme suçun gündeme gelebilmesi için, aynı suçun birden fazla kez işlenmesi gerekir. Suçlar birbirinde farklı ise zincirleme suç oluşmaz. Aynı suçun nitelikli halinin temel halinden sonra işlenmesi de aynı suç sayılır ve zincirleme suç oluşur. Örneğin A, ilk olarak gündüz vakti B’nin evine girerek hırsızlık yapar sonra aynı günün gecesi tekrar B’nin evine girerse gece vakti işlenmesi nitelikli olduğu için iki suç sayılmaz ve zincirleme suç hükümleri uygulanır.
Suçların Değişik Zamanlarda İşlenmeli.
Suçların Aynı Kişiye Karşı İşlenmeli: Zincirleme suçtan söz edebilmek için birden fazla kez işlenen suçların aynı kişiye yönelik olması gerekir. Mağdurlar farklı ise zincirleme suç oluşmaz. Örneğin bir otoparkta bulunan 4 aracın typelerini çalan hırsız için 4 ayrı hırsızlık suçu oluşmuş olur.
Suçların, Aynı Suç İşleme Kararıyla İşlenmeli: Aynı suç işleme kararı, failin suçu birden çok kez işleme iradesini gösterir. Yani failin baştan itibaren birden fazla kez suç işleme niyeti vardır. Failin fırsat buldukça yeni suç işlemesi zincirleme suç olarak nitelendirilmez. Taksirli suçlar da zincirleme suç olarak kabul edilmez.
İşlenen Suçların TCK m. 43/3’e girmemesi: TCK m. 43/3’te bazı suçlar için zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayacağı kabul edilmiştir. Yani bir kişiye karşı değişik zamanlarda bu suçların işlenmesi veya farklı kişilere karşı aynı zamanda tek hareketle bu suçun işlenmesi durumunda gerçek içtima uygulanır ve fail hareket sayısı kadar cezalandırılır.
Zincirleme Suçun Koşulları
Zincirleme Suçun Koşulları

Zincirleme Suçun Sonuçları

Zincirleme suçun oluştuğu durumlarda ortaya çıkan bazı sonuçlar vardır. Bu sonuçları açıklayacak olursak;

Zincirleme olarak işlenen suçlar tek suç sayılır ve faile tek ceza verilir. Ancak bu ceza, “dörtte birinden dörtte üçüne” kadar artırılır.
Zincirleme olarak işlenen suçlar son işlenen suçun işlendiği zamanda işlenmiş kabul edilir ve o zaman yürürlükte olan kanuna tabi olur.
Zincirleme suçlarda dava zamanaşımı son suçun işlendiği zamandan itibaren esas alınır.
Zincirleme suçlarda yetkili mahkeme suç suçun işlendiği yer mahkemesidir(CMK m. 12/2).

Aynı Nev’iden Farklı İçtima

Aynı nev’iden fikri içtima tek hareketle birden fazla kişiye karşı aynı suçun işlenmesidir(TCK m. 43/2). Örneğin, tek bir şikâyet dilekçesi ile birden fazla kişiye karşı iftira suçunun işlenmesi veya bir mektup ile birden fazla kişiye karşı hakaret uçunun işlenmesi durumunda aynı nev’iden fikri içtima söz konuşu olur. Aynı nev’iden fikri içtimaın uygulanabilmesi için bazı şartlar vardır. Bu şartlar şu şekildedir;

Fiil hukuksal olarak tek olmalıdır,
Aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmiş olmalıdır,
İşlenen suç TCK m.43/3’e dâhil olmamalıdır.

Fıkrı İçtima

Fikri içtima failin işlediği tek bir eylem ile birden fazla ve birden farklı suçun oluşmasına neden olmasıdır(TCK m. 44). Bu içtima türü farklı nev’iden fikri içtima olarak nitelendirilir. Fikri içtima hükümleri kural olarak her suç için uygulanabilir. Ancak kanunun istisna tuttuğu hallerde uygulanmaz.

Fikri içtima ile zincirleme suç birbirinden farklı kavramlardır. Zincirleme suç aynı suçun bir kişiye karşı zamanlarda işlenmesi iken, fikri içtima tek hareket ile birden fazla suçun aynı kişiye karşı işlenmesidir.

Fikri İçtima Koşulları

Farklı içtimaın gerçekleşmesi için bazı şartların varlığı gerekir. Bunları belirtecek olursak;

Eylemin Tek Olması: Fikri içtimadan söz edebilmek için aranan ilk şart, tek bir eylemin olmasıdır. Hareketin tekliğinden kasıt doğal manada değil, hukuksal manada tek hareket olmasıdır. Örneğin birine üst üstte on kez yumruk vurmak doğal manada tek hareket sayılmazken hukuksal manada tek hareket niteliğindedir.
Birden Fazla Farklı Suçun Oluşması: Fikri içtimadan söz edebilmek aranan ikinci şart, birden fazla suçun oluşmasıdır. Bir suçun temel ve nitelikli hali dışında oluşan haller farklı suç olarak kabul edilir. Aynı suçun birden fazla kez işlenmesi durumunda fikri içtimadan söz edilmez.
Suçları Muhakeme Edilebilir ve Cezalandırılabilir Olması: Farklı suçlar bakımından fikri içtimaya gidebilmek için her suç için ayrı ayrı muhakeme şartlarının gerçekleşmiş olması gerekir. Yani suçlardan biri izin, şikâyet, talep koşuluna bağlı ise, fikri içtimadan söz edilemez. Yine fikri içtima için tüm suçların cezalandırılabilir olması gerekir. İşlenen herhangi bir suç için şahsi cezasızlık sebebi ya da cezalandırmaya engel başka bir neden varsa burada fikri içtimadan söz edilemez. Fiil hem suç hem de kabahate sebep olduysa yalnızca suç sebebiyle ceza verileceği için burada fikri içtima olmaz.

Fikri içtimaya örnek olarak, park halinde olan bir aracın camı kırılarak içine Molotof kokteyli atılırsa, aracın yanması mala zarar verme ve genel güvenliğin kasten tehlikeye atılması suçları oluşur. Bu durumda fikri içtimadan söz edilir. Başka bir örnek ise, evde pencerenin yanında oturan B’ye A, tarafından taş atılması durumunda cam kırılarak taş B’nin yaralanmasına sebep olursa hem mala zarar verme hem de kasten yaralama suçu oluşur. Yine başka bir örnek ise, A’nın B’ye ait eve girerek hırsızlık yapmasıdır. Burada eve girme konut dokunulmazlığını ihlal, evden bir şeyler çalmak da hırsızlık suçuna vücut verecek ve tek hareketle iki suç oluşacaktır.

Fıkrı İçtimanın Sonuçları

Fikri içtima durumunda ortaya bazı sonuçlar çıkar. Bunları açıklamak gerekirse;

Fikri içtima durumunda faile tek ceza verilir. İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır (TCK m. 44). Örneğin işlediği hareket hem kasten yaralama hem de mala zarar verme suçunu oluşturursa, fail hangisi için daha ağır ceza öngörüldüyse o suçtan cezalandırılır.
Suçların işlenme zamanı, yeri ve yetkili mahkeme ağır cezayı gerektiren suça göre belirlenir.
Suç olmaktan çıkarılan suçlar veya genel ya da özel affa uğrayan suçlar fikri içtimada dikkate alınmaz.
Ceza zamanaşımı da en ağır cezayı gerektiren suça göre belirleneceğinden süreç içerisinde zamanaşımına uğrayan bir suç varsa yine en ağır cezayı gerektiren suça göre yargılama yapılır.

Ceza avukatı, tarafların hak kayıplarının önüne geçilebilmesi amacıyla gerek soruşturma gerekse de kovuşturma aşamasında büyük önem taşımaktadır. Herhangi bir ceza yargılamasının tarafı olmanız halinde Ekin Hukuk Bürosu ile iletişime geçerek ceza hukuku alanında tecrübeli avukatlarımızdan hukuki destek alabilirsiniz.

 

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Muzaffer TAŞ

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu