İçtihatlar

Boşanma Davasında Kusur Neye Göre Belirlenir?

Davalı kadının evlilik öncesi başka bir erkekten hamile kalması ve evlilik birliği içerisinde doğum yapması boşanma davasında kadın için kusur oluşturmaz.

 

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi

Esas: 2020/6157, Karar: 2021/371, K. Tarihi: 20.01.2021

Kusur ilkesine göre, eşlerden biri, diğer eşe karşı evlilik birliğini olumsuz etkileyebilecek bir kusur işlediğinde, kusur ilkesinin varlığı kabul edilir. Bu bağlamda, eşlerden birinin veya her ikisinin, evlilik birliğinin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesine engel olan veya evlilik birliğinin yüklediği görevleri yerine getirme konusunda kusurlu davranış sergilemesi, boşanma nedeni olarak değerlendirilir.

Resmi memur önünde gerçekleştirilen bir evliliğin geçerliliği durumunda, belirli geçersizlik nedenleri mevcut ise, evliliğin iptali için hukuki bir süreç başlatılabilir. Evliliğin geçersizliği, genellikle mutlak butlan ve nisbi butlan olmak üzere iki ana nedene dayandırılarak talep edilebilir. Evliliğin nispi butlanla geçersiz olma nedenleri; ayırt etme gücünden geçici yoksunluk, yanılma (hata), aldatma (hile) ve korkutma (ikrah)’dır.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2020/6157 Esas, 2021/371 Karar sayılı ve 20.02.2021 tarihli ilamında; davalı kadının evlilik öncesi başka bir erkekten hamile kalması ve evlilik birliği içerisinde doğum yapması boşanma davasında kadın için kusur oluşturmadığı içtihat edilmiştir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi

Esas: 2020/6157, Karar: 2021/371, K. Tarihi: 20.01.2021

 

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

 

Eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenen kişi (TMK m. 149/2) evlenmenin nispi butlan ile iptalini isteyebilir. İptal davası açma hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak altı ay ve her hâlde evlenmenin üzerinden beş yıl geçmekle düşer (TMK m. 152). Tarafların sadakat yükümlülüğü evlilik birliğinin kurulmasıyla başlar (TMK m. 185). Davalı kadının evlilik öncesi cinsel ilişki yaşamış olması (başka bir erkekten hamile kalması ve evlilik birliği içinde doğum yapması) boşanma davasında davalı kadın için kusur oluşturmaz, ancak koşulları var ise evliliğin nispi butlan ile iptali davasına konu olabilir (TMK m. 149). Evlilik birliği kurulmadan önceki nedenlere dayanılarak boşanma davası açılamaz. Evlilik birliği kurulduktan sonra kadından kaynaklanan başkaca bir kusurlu davranış da ispatlanamamıştır. Bu durumda davacı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken, kanun hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 

SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.01.2021

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu