Ceza Muhakemesi Hukukunda Seri Muhakeme ve Basit Yargılama Usulleri
Modern ceza muhakemesi hukuku, sadece suçun sübutunu ve ceza tayinini değil, aynı zamanda yargılamanın makul sürede sonuçlandırılması ve usul ekonomisi ilkelerini de gözetmek zorundadır.
Türk hukuk sistemine 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun ile dahil edilen Seri Muhakeme Usulü ve Basit Yargılama Usulü, klasik yargılama rejimine alternatif olarak tasarlanmış “basitleştirilmiş” usullerdir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 250, 251 ve 252. maddelerinde düzenlenen bu müesseseler, belirli suç tipleri ve ceza miktarları açısından yargılama sürecini hızlandırmayı amaçlamaktadır.
Seri Muhakeme Usulü (CMK Madde 250)
CMK’nın 250. maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulü, soruşturma evresinin sonunda kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmediği durumlarda uygulanan, Cumhuriyet savcısı ile şüphelinin müdafii huzurunda bir yaptırım üzerinde uzlaştığı özel bir muhakeme türüdür.
Uygulama Alanı ve Katalog Suçlar
Seri muhakeme usulü her suç için uygulanabilir bir yöntem değildir. Kanun koyucu, 250. maddenin birinci fıkrasında bu usulün uygulanabileceği suçları tahdidi (sınırlı) olarak saymıştır:
- Türk Ceza Kanunu (TCK) Kapsamındaki Suçlar: Hakkı olmayan yere tecavüz (m. 154/2-3), genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (m. 170), trafik güvenliğini tehlikeye sokma (m. 179/2-3), gürültüye neden olma (m. 183), parada sahtecilik (m. 197/2-3), mühür bozma (m. 203), resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (m. 206), kumar oynanması için yer ve imkan sağlama (m. 228/1) ve başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması (m. 268).
- Özel Kanun Kapsamındaki Suçlar: 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkında Kanun, 6831 sayılı Orman Kanunu, 1072 sayılı Rulet ve Benzeri Oyun Makinaları Hakkında Kanun ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun ilgili maddelerinde belirtilen suçlar.
Usulün İşleyişi ve Şartları
Usulün başlatılabilmesi için Cumhuriyet savcısı veya kolluk görevlilerinin şüpheliyi bilgilendirmesi (m. 250/2) ve savcının teklifini şüphelinin müdafii huzurunda kabul etmesi gerekir (m. 250/3). Müdafi katılımı, bu usulde bir geçerlilik şartı olarak öngörülmüştür.
Yaptırımın Belirlenmesi ve Teşvik Edici İndirim
CMK m. 250/4 uyarınca; Cumhuriyet savcısı, TCK m. 61 uyarınca temel cezayı belirler. Varsa zincirleme suç hükümleri uygulandıktan sonra belirlenen bu cezadan yarı oranında (%50) indirim yapılarak yaptırım tespit edilir. Belirlenen bu sonuç ceza; koşulları varsa seçenek yaptırımlara çevrilebilir (TCK m. 50), ertelenebilir (TCK m. 51) veya HAGB (CMK m. 231) hükümlerine konu edilebilir.

Mahkeme Denetimi ve Kesinleşme
Savcı, hazırladığı talep yazısını mahkemeye sunar. Mahkeme, şüpheliyi müdafii huzurunda dinleyerek; şartların gerçekleştiği ve mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiği kanaatine varırsa talep doğrultusunda hüküm kurar. Eğer şüpheli mazeretsiz gelmezse usulden vazgeçmiş sayılır (m. 250/9). Önemli bir güvence olarak; usul tamamlanamazsa, şüphelinin bu süreçteki kabul beyanları delil olarak kullanılamaz (m. 250/10).
Basit Yargılama Usulü (CMK Madde 251)
Basit yargılama usulü, iddianamenin kabulünden sonra Asliye Ceza Mahkemesi’nce duruşma açılmaksızın dosya üzerinden karar verilmesine imkân tanıyan bir sistemdir.
Uygulama Koşulları
CMK m. 251/1 uyarınca, üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını ve/veya adli para cezasını gerektiren suçlarda mahkeme bu usulün uygulanmasına karar verebilir. Ancak, duruşma günü belirlendikten sonra bu usule geçilmesi mümkün değildir.
Yazılı Savunma ve Karar Aşaması
Mahkeme, iddianameyi taraflara tebliğ ederek iki hafta içinde yazılı beyan ve savunmalarını sunmalarını ister. Bu sürenin sonunda mahkeme, duruşma açmaksızın ve savcı görüşü almaksızın TCK m. 61 çerçevesinde kararını verir. Mahkûmiyet halinde sonuç ceza dörtte bir oranında (%25) indirilir (m. 251/3).
Uygulanamayacağı Haller
Madde 251/7 uyarınca; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve soruşturulması izne/talebe bağlı suçlarda basit yargılama yapılamaz. Ayrıca, kapsama girmeyen bir suçla birlikte işlenen suçlarda da bu usulün uygulanması mümkün değildir.
Basit Yargılama Usulünde İtiraz ve Kanun Yolu (CMK Madde 252)
Basit yargılama usulü ile verilen hükümlere karşı itiraz yolu açıktır. İtiraz süreci, yargılamanın genel hükümlere dönmesini sağlayan bir mekanizmadır.
İtirazın Etkisi ve Duruşma Açılması
CMK m. 252/2’ye göre, süresinde yapılan itiraz üzerine mahkeme duruşma açmak ve yargılamaya genel hükümler uyarınca devam etmek zorundadır. Bu aşamada mahkeme, önceki basit yargılama hükmüyle bağlı değildir (m. 252/3).

İndirim Oranlarının Kaderi
İtirazın kimin tarafından yapıldığı, indirim oranının korunup korunmayacağı açısından kritiktir:
- Sanık dışındakiler (Müşteki/Vekil) itiraz ederse: Genel hükümlere göre yapılan yargılamada da %25’lik indirim uygulanmaya devam eder.
- Sanık itiraz ederse: Sanık, duruşmalı yargılamayı seçtiği için basit yargılamaya özgü %25’lik indirim hakkını kaybedebilir.
- Lehe Kararın Sirayeti: İtiraz üzerine verilen hüküm sanık lehine ise, itiraz etmeyen diğer sanıklar da bu durumdan yararlanır (m. 252/4).
Ortak Sınırlamalar ve Hak Kayıplarının Önlenmesi
Her iki usulde de adil yargılanma hakkının zedelenmemesi için ortak sınırlamalar getirilmiştir.
- Sübjektif Engeller: Hem seri muhakeme (m. 250/12) hem de basit yargılama (m. 251/7); yaş küçüklüğü ve akıl hastalığı hallerinde uygulanamaz. Anayasa Mahkemesi’nin 2024 tarihli iptal kararları ile “sağır ve dilsizlik” ibareleri bu fıkralardan çıkarılmış olsa da, temel koruma amacı bakidir.
- Bağlantılı Suçlar: Kapsama giren bir suç, kapsam dışı bir suçla birlikte işlenmişse, muhakemenin bölünmezliği ilkesi gereği genel hükümler uygulanır.
- İştirak Hali: Seri muhakemede, şüphelilerden birinin bile kabul etmemesi durumunda tüm şüpheliler için genel hükümlere dönülür (m. 250/11).
Sonuç ve Değerlendirme
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250, 251 ve 252. maddeleri, Türk ceza adalet sistemine esneklik ve sürat kazandırmıştır. Seri muhakeme usulü, şüphelinin rızası ve müdafi yardımıyla “pazarlık” benzeri bir çözüm sunarken; basit yargılama usulü, mahkemelerin iş yükünü dosya üzerinden hızlı kararlarla yönetmesine imkan tanımaktadır. Her iki usulde de öngörülen %50 ve %25’lik ceza indirimleri, sanığı bu süreçlere dahil olmaya teşvik eden en önemli unsurlardır. Ancak bu usullerin uygulanması, maddi gerçeğin araştırılması yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz; mahkeme, her aşamada delilleri serbestçe takdir ederek mahkûmiyet veya beraat kararı verme yetkisine sahiptir.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Servet DEMİR




