Genel Hukuki Bilgiler

8. Yargı Paketi Taslağı

Kamuoyunda 8. Yargı Paketi olarak adlandırılan “YARGI HİZMETLERİNİN ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ” ile mevzuatımızda önemli değişiklikler öngörülmektedir.

İçindekiler

8. Yargı Paketinde Neler Var?

  1. Yargı Paketi ile;
  • İcra ve İflas Kanunu’nda,
  • Pasaport Kanunu’nda,
  • Avukatlık Kanunu’nda,
  • Noterlik Kanunu’nda,
  • 2576 sayılı İdare Mahkemelerinin Teşkilat Kanunu’nda,
  • İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda,
  • Türk Medeni Kanunu’nda,
  • 5235 sayılı Adli Mahkemeler Teşkilat Kanunu’nda
  • Türk Ceza Kanunu’nda,
  • Ceza Muhakemesi Kanunu’nda,
  • Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu’nda,
  • Çocuk Koruma Kanunu’nda,
  • Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nda,
  • Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda,
  • Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’da,
  • Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda,
  • İnfaz Hakimliği Kanunu’nda,
  • Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’da,
  • Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’da
  • Kabahatler Kanunu’nda
  • Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da
  • 6384 sayılı AİHM Çözüm Kanunu’nda

Yeni düzenlemeler öngörülmüş olup bu çalışmamızda 8. Yargı Paketi Taslağı özet şeklinde irdelenecektir.

Taslağın genel gerekçesinde,

  • Yargı paketinde de mevcut olduğu gibi ceza muhakemesi hukukundaki süreler ile medeni usul hukukundaki süreler arasında uyum sağlanarak olası hak kaybının önüne geçmek hedeflenmiştir. Gün olarak belirlenen sürelerin hafta ve ay şeklinde değiştirilmesi öngörülmektedir.
  • Yargı paketi sonrasında parasal sınırlarda meydana gelen artışların kanun yoluna başvuruda dikkate alınması hedeflendirilmiş olup Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki görev uyuşmazlıklarının hızlı şekilde çözümü istenmektedir.
  • Noterlik kurumunun işleyişinin kolaylaştırılmasına yönelik olarak noterlerin çalışma gün ve saatlerinin belirlenmesi, noterliklerde yapılan işlemler ve düzenlenen kâğıtlar sebebiyle ödenmesi gereken işlem giderlerinin tahsili ve süresi ile güvenli elektronik imzaya ilişkin düzenlemeler öngörülmektedir.
  • Anayasa Mahkemesi tarafından evlenen kadının soyadı, kadının soybağının reddi davası açamaması, eşler tarafından birlikte evlât edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçükler dışında kalanların nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlât edinen eşlerin adlarının yazılamaması, özgürlüğü bağlayıcı ceza nedeniyle vesayet altına alınma ve koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasına ilişkin hükümleri, adli yardım ödeneğinin birden fazla baro bulunan yerlerde barolar arasındaki dağıtımıyla ilgili ve kaçak sanık, uzlaştırma, basit yargılama usulüne itiraz ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümleri hakkında iptal kararları verilmiştir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi İdari Yargılama Usulü Kanununun temyiz kanun yoluna başvurulabilecek kararları belirleyen parasal sınıra ilişkin hükmünü iptal etmiştir.
  • Suçla daha etkin mücadele edilebilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla bir güne karşılık gelen adli para cezasının miktarı artırılmakta, buna bağlı olarak bazı parasal sınırlar değiştirilmektedir.
  • Mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenen hakaret suçu uzlaştırma kapsamından çıkarılarak ön ödeme kapsamına alınmakta ve böylelikle bu suçla daha etkin mücadele edilmesi amaçlanmaktadır.
  • Her hükümlünün maktu süreyle denetimli serbestlikten yararlanması uygulamasından vazgeçilerek, koşullu salıverilme süresine göre oransal olarak denetimli serbestlikten faydalanması sağlanmaktadır. Böylelikle denetimli serbestlikteki cezasızlık algısının ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır. Ayrıca, hükümlü ve tutukluların eğitimden yararlanma hakkının kapsamı genişletilmektedir.
  • Ceza yargılama süreçlerinde yaşanabilen mağduriyetlerin niteliğine uygun olanlarının daha etkin, kapsamlı, güvenli, hızlı ve az masraflı bir yöntemle telafi edilmesi için ilave güvenceler geliştirilmektedir.
  • Bazı adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasından mağdur olan kişilere, tutuklamada olduğu gibi tazminat talep etme imkânı getirilmektedir. Ayrıca, bir kısmı bakımından idari bir başvuru yolu kabul edilmektedir.
  • İstinaf kanun yolunun oluşturulması ve yargıda hedef süre uygulamasına başlanması gibi adımlar, gelinen aşama itibarıyla yargı süreçlerindeki gecikmelerin önüne geçilmesinde dikkate değer sonuçlar ortaya koymaktadır.
  • Anayasa Mahkemesinin anılan kararları uyarınca uzun yargılamadan kaynaklı ihlal iddiaları bakımından daha kolay erişilebilir, hızlı işleyen ve birincil nitelikte bir başvuru yolu öngörülmektedir.

Yargı paket taslağının genel gerekçeleri özetle yukarıdakilerden ibarettir.

8. Yargı Paketinde Neler Var?

İcra ve İflas Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

  • Müddet, hafta olarak belirlenmiş ise başladığı güne karşılık gelen günde bitecek.
  • Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılmasında tasdik veya ret kararına karşı borçlu ve tasdik duruşması sırasında itirazda bulunmuş olan alacaklılar; tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna, istinaf incelemesi üzerine verilen karara karşı da tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurabilecek. Tarafların itirazı ile istinaf ve temyiz maktu harca tâbi olacak.
  • Temyizi kabil kararlara karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilecek.
  • İstinaf ve temyiz yoluna başvuruda esas alınan parasal sınırda yeniden değerleme nedeniyle meydana gelen artış, bölge adliye mahkemesinin kaldırma veya Yargıtayın bozma kararları üzerine yeniden verilen kararlar hakkında uygulanmayacak, ilk karar tarihinde geçerli olan parasal sınırlar esas alınacak.
  • Kanun yoluna başvurmaya ilişkin hükümlerde süre tebliğ tarihinden itibaren 10 gün değil iki hafta olacaktır.
  • İflasın kaldırılması hakkında verilen hükme karşı istinaf ve temyiz yollarına başvurma süresi tebliğ tarihinden itibaren on gün değil iki hafta olacaktır.
  • İflasın kapanması hakkında verilen hükme karşı istinaf ve temyiz yollarına başvurma süresi tebliğ tarihinden itibaren on gün değil iki hafta olacaktır
  • Konkordato talep eden alacaklı bu kararı tebliğ tarihinden itibaren on gün değil iki hafta içinde istinaf edebilecektir.
  • Konkordato hakkında verilen karara karşı istinaf ve temyiz yollarına başvurma süresi tebliğ tarihinden itibaren on gün değil iki hafta olacaktır.
  • Konkordatonun kısmen feshine ilişkin fesih talebine verilecek hükme karşı istinaf ve temyiz yollarına başvurma süresi tebliğ tarihinden itibaren on gün değil iki hafta olacaktır.
  • Karar hakkında tebliğ tarihinden itibaren on gün değil iki hafta içinde borçlu ile alacaklılardan her biri istinaf yoluna başvurabilecektir.
  • İİK m. 3632de yer alan kararlara karşı istinaf yoluna başvurma süresi sadece tebliğ tarihinden itibaren on gün değil iki hafta olacaktır.

Pasaport Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

Daha önce 15 yıllık kıdemi olan avukatlara tanınan yeşil pasaport hakkı görevleri süresince noterlere de tanınacaktır.

Avukatlık Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

Paraların barolar arasındaki dağıtımında kullanılan puanlama sisteminde her beş bin nüfus için tespit edilecek toplam puanın yüzde kırkı yerine yüzde otuzu o ilde bulunan barolar arasında eşit olarak paylaştırılacaktır.

Noterlik Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

  • Noterlerin tatil gün ve saatlerinde çalışmasına ilişkin usul ve esaslar Türkiye Noterler Birliğinin mütalaası alınarak Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikte düzenlenecektir.
  • Ücret tarifesinde gerekli görülecek değişiklikler her yıl Mart ayı yerine takvim yılı başından geçerli olmak üzere yapılacaktır.
  • Noterliklerde yapılan işlemler ve düzenlenen kâğıtlar sebebiyle ödenmesi gereken vergi, resim, harç, değerli kâğıt bedelleri, noterlik ücretleri ile diğer işlem giderleri nakit olarak veya ilgili mevzuatta düzenlenmiş ödeme araçları vasıtasıyla tahsil olunacaktır.
  • Harç, vergi ve resim bedellerinin yatırılmasında; bir önceki aya ait beyannameler, her ayın biri ve on beşi ile on altıncı ila sonuncu günleri yerine ilk beş iş günü içinde hazırlanır ve her ayın 15’inci ve son gününü takip eden 7 iş günü içinde değil aynı süre içinde ilgili dairelere verilecektir.
  • Noterler, araç tescil işlemi karşılığında tahsil ettiği ücretin yüzde onunu araç sicil ve tescil sistemi veri tabanı giderlerinin karşılanması için Türkiye Noterler Birliğine aktaracaktır. Araç sicil ve tescil sistemi veri tabanında yer alan bilgilerin kişi ve kurumlarla paylaşılması karşılığında sorgu veya dönen kayıt başına Türkiye Noterler Birliğince işlem katılım payı alınacaktır. Katılım payının miktarı, sistemde sunulan servisin niteliği dikkate alınarak sorgu veya dönen kayıt başına elli kuruştan az olmamak üzere Türkiye Noterler Birliğinin mütalaası alındıktan sonra Adalet Bakanlığınca belirlenecektir. Bu miktar her yıl, bir önceki yıla ilişkin 213 sayılı Kanunun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılacaktır. Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinden katılım payı alınmayacaktır. Katılım payından muaf olan diğer kişi ve kurumlar ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin hususlar yönetmelikle belirlenecektir.
  • El yazısıyla imzalanarak hazırlanan ve güvenli elektronik imzayla Türkiye Noterler Birliğinin Bilişim Sistemine kaydedilen noterlik işlemleri de diğerlerine ek olarak yönetmelikle düzenlenecektir.

2576 Sayılı İdare Mahkemelerinin Teşkilat Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

  • Tek hâkimle çözümlenecek davaların belirlenmesinde dava tarihindeki, miktar artırımı yapılan hallerde ise artırımın yapıldığı tarihteki parasal sınır esas alınacaktır.
  • Konusu beş bin yerine yirmi bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacaktır.
  • İstinaf başvurusunun kanuni süre içinde yapılmadığı veya kesin bir karar hakkında olduğu gerekçesiyle, istinaf isteminin reddine ilk kez bölge idare mahkemesince karar verilmesi halinde, bu karara karşı tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz edilebilecektir. İtirazı, kararı veren dairenin numara olarak kendisinden sonra gelen daire, son numaralı daire için bir numaralı daire inceler. İtiraz hakkında verilen karar kesindir. İtirazın kabulü halinde istinaf incelemesi, görevli daire tarafından yapılacaktır.
  • Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilecek kararlara konusu beş yüz seksen bir bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar ve konusu yüz yetmiş bir bin Türk lirasını aşıp beş yüz seksen bir bin Türk lirasını aşmayan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan ve istinaf kanun yolu incelemesinde kaldırma kararı üzerine yeniden karar verilen davalar da eklenecektir.
  • 17’nci madde uyarınca duruşma yapılmasının zorunlu olduğu davaların belirlenmesinde davanın açıldığı; 45’inci ve 46’ncı maddeler uyarınca istinaf veya temyiz yoluna başvurulabilecek kararların belirlenmesinde ise ilk derece mahkemesi veya bölge idare mahkemesince nihai kararın verildiği tarihteki parasal sınır esas alınacaktır. Ancak nihai karar tarihinden sonra parasal sınırlarda meydana gelen artış, bölge idare mahkemesinin kaldırma veya Danıştayın bozma kararı üzerine yeniden bakılan davalarda uygulanmayacaktır.
  • Değişiklikler yürürlüğe girdiği tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanacaktır. 

2576 Sayılı İdare Mahkemelerinin Teşkilat Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

Türk Medeni Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

  • Kadının soyadı, iki soyaddan oluşuyorsa şeklindeki ibare kendi soyadı ile önceki kocasının soyadından oluşuyorsa şeklinde açıklanacak kadın aynı şeklinde bu soyadlarından sadece birisini evleneceği kocasının soyadının önünde kullanabilecektir.
  • Koca, ana veya çocuk soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilir. Bu dava, sadece ana veya çocuğa karşı değil dava açma hakkına sahip diğer kişilere karşı açılabilecektir.
  • Soybağının reddi davasını çocuk ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorunda olduğu gibi ana da doğumdan itibaren en geç bir yıl içinde dava açmak zorunda olacaktır.
  • Ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına, birlikte evlât edinmede ana ve baba adı olarak evlât edinen eşlerin adları; tek başına evlât edinmede ise ana veya baba adı olarak evlât edinenin adı yazılacaktır. Evlât edinilen diğer kişiler hakkında, talepleri halinde bu hüküm uygulanacaktır.
  • Kesinleşmiş hapis cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumunda bulunan ergin bir kişi, isteği üzerine kısıtlanır veya kendisine kayyım atanacaktır. Toplam beş yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumunda bulunan ergin bir kişi, isteği bulunmasa dahi kişiliğinin veya malvarlığının korunması bakımından gerekli görülmesi hâlinde kısıtlanabilecektir. Cezayı yerine getirmekle görevli makam hapis cezasının infazına başlandığını derhâl vesayet makamına bildirecektir. Vesayet makamı karar vermeden önce hükümlüyü dinleyecektir. Bu Kanunun kayyımlığa ilişkin hükümleri niteliğine uygun düştüğü ölçüde bu madde için de uygulanacaktır.
  • Resmî sağlık kurulu raporunun tanzimi için gereklilik bulunması halinde 436’ncı madde hükümleri uygulanacaktır.
  • Hekim ön raporu üzerine verilen yerleştirme kararı derhal ilgiliye ve yakınlarına bildirilecektir. İlgili veya yakınları, bu karara karşı bildirimden itibaren on gün içinde denetim makamına itiraz edebilecek, yapılan itiraz kararın icrasını durdurmayacaktır. İtiraz denetim makamınca ivedilikle karara bağlanacaktır.
  • Özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkûmiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis hâlinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkacak olmasına hukukka uygun şekilde sona erme şartı da eklenmiştir. Hapis hâlinin devamı süresince toplam beş yıldan az olan hapis cezasının infazına bağlı olarak verilen kısıtlama kararları bakımından kişinin isteminin bulunması ve toplam beş yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının infazına bağlı olarak verilen kısıtlama kararları bakımından kişinin talebi üzerine kişiliğinin veya malvarlığının korunması sebebinin ortadan kalkması hallerinde vesayet sona erdirilebilecektir.
  • Bölge Adliye Mahkemesi bünyesine Cumhuriyet başsavcılığı, Cumhuriyet başsavcısı, yeteri kadar Cumhuriyet savcısının yanında Cumhuriyet başsavcı vekili de eklenecektir. İş durumunun gerekli kıldığı yerlere birden fazla Cumhuriyet başsavcı vekili atanabilecektir.
  • Hukuk daireleri iş bölümü incelemesinde, istinaf incelemesi için dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi, bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçesiyle birlikte dosyayı görevli olduğu kanısına vardığı ilgili hukuk dairesine gönderecektir. Bir aylık sürenin bitiminden sonra veya duruşma günü verilen dosya hakkında gönderme kararı verilmeyecektir Gönderme kararı üzerine dosya kendisine gelen hukuk dairesi, iki hafta içinde yapacağı ön inceleme sonucunda görevli olmadığı kanaatine varırsa, varsa geçici hukuki koruma tedbirlerine dair talepler hakkında da karar vermek suretiyle dosyayı hukuk daireleri başkanlar kuruluna gönderecektir. İki haftalık sürenin bitiminden sonra gönderme kararı verilemeyecektir. Kurul tarafından yapılan ön inceleme sonunda verilen iş bölümüne ilişkin karar kesin olacaktır.
  • Cumhuriyet başsavcısı ve savcılarının nitelikleri ve atanmalarına ilişkin kurallar Cumhuriyet başsavcı vekilleri için de geçerli olacaktır.

Türk Ceza Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

  • Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlarda zamanaşı bakımından hakaret suçu bakımından şikayet süresi, her ne suretle olursa olsun suç tarihinden itibaren bir yılı geçemez.
  • Ön ödeme bakımından Hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için otuz değil yüz Türk Lirası üzerinden bulunacak miktarı soruşturma giderleri ile birlikte, Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ üzerine on gün içinde ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz.
  • Ön ödemeye ilişkin TCK hükümlerinin uygulama alanına hakaret suçu da eklenecektir. (125 inci maddenin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) ve (c) bendi ve dördüncü fıkrası)
  • TCK 52 ve 75’inci maddenin birinci fıkrasında ve 5252 sayılı Kanunun 5’inci maddesinin ikinci fıkrasında, yapılan düzenlemeler 1/4/2024 tarihi ve sonrasında işlenen suçlar bakımından uygulanacaktır.
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler müsadereye ilişkin hükümler hariç şekilde kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade edecektir.
  • Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğine dair ibare kaldırılacaktır.
  • Açıklanan veya yeni kurulan hükme itiraz edilebilecektir. İtiraz mercii ancak bu fıkradaki koşullarla sınırlı olarak bir değerlendirme yapabilecektir.
  • 272’nci maddenin üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı istinaf yoluna başvurulabilecektir. Bölge adliye mahkemesi tarafından verilen kararlar hakkında 286’ncı madde hükümleri uygulanacaktır. 272’nci maddenin üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ilk derece mahkemesi sıfatıyla bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay tarafından verilmesi halinde temyiz yoluna gidilebilecektir. İstinaf ve temyiz yolunda karar ve hüküm, usul ve esasa ilişkin hukuka aykırılıklar yönünden incelenecektir.
  • Daha önce sorgusu yapılmamış ise, mahkûmiyet kararı verilemeyeceği gibi ceza verilmesine yer olmadığı kararı da verilemeyecektir.
  • İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece dosya, o yerde birden fazla asliye ceza mahkemesi bulunması halinde tevzi kriterlerine göre belirlenenecek asliye ceza mahkemesine gönderilecek ve bu mahkemece duruşma açılarak genel hükümlere göre yargılamaya devam olunacaktır. Tek asliye ceza mahkemesinin bulunduğu yerlerde ise, aynı mahkemede yetkili başka bir hakim varsa bu hakim tarafından; aksi halde adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu başkanınca görevlendirilen hakim tarafından duruşma açılacak ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunacaktır.
  • İtirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde 251’inci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca indirim korunmayacak uygulanacaktır.
  • Basit yargılama usulünde itirazda yargılama giderine, vekâlet ücretine veya maddi hataya ilişkin olması halinde 268’inci maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanacaktır. Mercii bu sebepler yönünden incelemesini yapacak ve kararını gereği için mahkemesine gönderecektir.
  • TCK’nın uzlaştırma hükümleri kapsamına girmeyen hallere hakaret suçu da eklenmiştir. (125 inci maddenin ikinci fıkrası)
  • Adli para cezasının miktarı bir güne karşılık olarak en az yirmi en fazla yüz değil en az yüz en fazla beş yüz şeklinde değiştirilecektir.
  • Mahsupa ilişkin hükümlerde bir gün yüz Türk lirası değil beş yüz Türk lirası şeklinde değiştirilecektir.
  • Ağır para cezasının dönüştürülmesine ilişkin hükümlerde adli para cezalarında cezanın alt sınırı dört yüz elli milyon ce üst sınırı yüz milyar değil alt sınırı ikibinbeşyüz, üst sınırı beş yüz bin Türk Lirası şeklinde değiştirilecektir.
  • Hapis süresinin belirlenmesinde bir gün karşılığı olarak yüz milyon Türk Lirası değil beş yüz Türk lirası şeklinde değiştirilecektir.

Ceza Muhakemesi Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

  • Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün değil yedi gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılacaktır.
  • Uzlaşmanın sağlanması halinde, uzlaşma anında tespit edilemeyen veya uzlaşmadan sonra ortaya çıkan zararlar hariç, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacaktır.
  • Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı değil durma kararı verilecektir. Durma süresince zamanaşımı işlemeyecektir. Uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkemece hüküm açıklanması yerine yargılamaya kaldığı yerden devam olunacaktır.
  • İstinaf istemi, hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren yedi gün içinde değil artık iki hafta içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılacaktır.
  • Ağır ceza mahkemelerinde bulunan Cumhuriyet savcıları, mahkemelerinin yargı çevresi içerisindeki asliye mahkemelerinin hükümlerine karşı, kararın o yer Cumhuriyet başsavcılığına geliş tarihinden itibaren artık yedi gün içerisinde değil iki hafta içinde istinaf yoluna başvurabileceklerdir.
  • Cumhuriyet savcısı, istinaf yoluna başvurma nedenlerini gerekçeleriyle birlikte yazılı isteminde açıkça gösterir. Bu istem ilgililere tebliğ edilir. İlgililer, tebliğ tarihinden itibaren artık yedi gün içerisinde değil iki hafta içinde bu husustaki cevaplarını bildirebilirler.
  • Temyiz istemi, hükmün açıklanmasından itibaren değil gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren on beş gün içinde değil iki hafta içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılacaktır.
  • Hüküm, temyiz yoluna başvurma hakkı olanların yokluğunda açıklanmışsa, süre tebliğ tarihinden başlayacağına ilişkin hüküm kaldırılacakrtır.
  • Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtecektir.
  • Eski hale getirme kurumuna ilişkin olarak TCK’nın 41’inci maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik, 1/4/2024 tarihinde ve sonrasında kalkan engeller bakımından uygulanacaktır. Bu tarihten önce kalkan engeller bakımından değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam olunacaktır.
  • Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz süresine ilişkin olarak 173’üncü maddenin birinci fıkrasında yapılan değişiklik, 1/4/2024 tarihinde ve sonrasında verilen kararlar hakkında uygulanacaktır. Bu tarihten önce verilen kararlar hakkında değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam olunacaktır.
  • Kanun yollarına başvuru şekli ve süreleri ile bu sürelerin tebliğden itibaren başlamasına ve cevap sürelerine ilişkin 268, 273, 276, 277, 291, 294, 296, 297, 308, 308/A, 319 ve 320 nci maddelerde yapılan değişiklikler, 1/4/2024 tarihinde ve sonrasında verilen kararlar hakkında uygulanacaktır. Bu tarihten önce verilen kararlar hakkında önceki hükümler ile yürürlükten kaldırılan hükümlerin uygulanmasına devam olunacaktır.
  • Yürürlükten kaldırılacak olan 275’inci maddenin ikinci fıkrası, 293’üncü maddenin ikinci fıkrası ve 295’inci maddesi hükümlerinin, 1/4/2024 tarihinden önce verilen kararlar bakımından uygulanmasına devam olunacaktır.
  • Temyiz süresi ile bu sürenin kararın tebliğinden itibaren işlemeye başlamasına ve cevap süresine ilişkin 291, 296 ve 297’nci maddelerde yapılan değişiklikler, 23/3/2005 tarihli ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8’inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında olup da 1/4/2024 tarihinde ve sonrasında verilen kararlar hakkında da uygulanacaktır. Yapılan kanun yoluna ilişkin değişiklikler, 1/4/2024 tarihi ve sonrasında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları hakkında uygulanacaktır.
  • 1/4/2024 tarihinden önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları hakkında itiraz kanun yolunun uygulanmasına devam olunacaktır. Bu itirazlar, değişiklikten önceki hükümlere göre sonuçlandırılacaktır.
  • 1/4/2024 tarihinden önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarıyla ilgili olarak 231’inci maddenin on birinci fıkrası gereğince hükmün açıklanması veya yeniden kurulması halinde,  değişiklikten önceki kanun yoluna ilişkin hükümler uygulanacaktır.
  • 1/4/2024 tarihinden önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları bakımından sanığın kabul etmesi şartı aranmaya devam olunacaktır. TCK’nın 251’inci ve 252’nci maddelerde yapılan düzenlemeler 1/4/2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.
  • Soruşturma veya kovuşturma evresinde olup da bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla uzlaşmanın sağlanmış olduğu dosyalar bakımından TCK’nın 253’üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişiklik ve 75’inci maddesinin altıncı fıkrasında yapılan değişiklik uygulanmayacaktır. Bu dosyalar, 253’üncü maddenin üçüncü fıkrasının değişiklikten önceki hükümlerine göre sonuçlandırılacaktır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 254’üncü maddenin ikinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen dosyalar bakımından bu maddeyi ihdas eden Kanunla 254’üncü maddenin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik uygulanmayacaktır. Bu dosyalar, değişiklikten önceki hükümlerine göre sonuçlandırılacaktır. Bu maddeyi ihdas eden Kanunla 5237 sayılı Kanunun 73’üncü maddesinin ikinci fıkrasında yapılan düzenleme, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla soruşturma veya kovuşturma evresine geçilmiş dosyalar bakımından uygulanmayacaktır. TCK’nın 272’nci maddesinde yapılan düzenleme 1/4/2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.
  • Eski hale getirme dilekçesi, engelin kalkmasından itibaren yedi gün içinde değil iki hafta içerisinde sunulacaktır.
  • Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibarenon beş gün içinde değil iki hafta içinde itiraz edilebilecektir.
  • Basit yargılama usulünde beyan ve savunmaların süresi iddiannamenin tebliğinden itibaren on beş gün içerinde değil iki hafta içerisinde yapılacaktır.
  • Hakim ve mahkeme kararına karşı itiraz yedi gün içerisinde değil iki hafta içerisinde yapılacaktır.
  • Hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üç bin Türk lirası değil on beş bin Türk Lirası şeklinde değiştirilecektir.
  • Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer alan yedi günlük süreler iki hafta şeklimde değiştirilecektir.
  • Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer alan otuz günlük süreler bir ay şeklinde değiştirilecektir.
  • İstinaf ve temyiz başvurusunun etkisine ilişkin hükümlerde hükmün açıklanmasına, öğrenilmesine ve tebliğine ilişkin fıkra kaldırılacaktır.
  • Temyiz gerekçesine ilişkin temyiz gerekçesi sunulması gerekliliği ve gerekçeleri içerir dilekçe sunulmadığı takdirde ek dilekçe ile gerekçeleri açıklaması gerekliliğini içerir 293’üncü madde hükmü kaldırılacaktır.
  • Tazminat istemine ilişkin maddi ve manevi zararlarının devletten istenebileceğine ilişkin hüküm adli kontrol başvuru imkanlarından yararlandırılmayan ve konutunu terk etmemek veya uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla hastaneye yatmak dâhil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek şeklindeki adli kontrol yükümlülükleri uygulandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilenler hakkında da uygulanacaktır.
  • Tazminat isteminin koşullarına ek olarak 141’inci maddenin birinci fıkrasının (e), (f) ve (l) bentleri kapsamındaki istemler bakımından 9/1/2013 tarihli ve 6384 sayılı Tazminat Komisyonunun Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Kanun hükümleri uygulanacağı ve bu fıkra uyarınca 6384 sayılı Kanun kapsamında olmasına rağmen ağır ceza mahkemesine yapılan istemler, Komisyona gönderilir. Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren ve girmeyen istemler birlikte yapılmış ise ağır ceza mahkemesi görev alanına girmeyen istemleri ayırmak suretiyle Komisyona gönderileceği Bu hallerde ağır ceza mahkemesine yapılan istem tarihi esas alınır.
  • Mahkeme tazminat istemine ilişkin koşulları inceledikten sonra varsa beyan ve itirazda bulunmak üzere on beş gün değil iki hafta süre verecektir.
  • Tazminat isteminin koşullarına ilişkin hükümde karar yerinde görülmezse bölge adliye mahkemesince işin esası hakkında karar verilecektir. Bölge adliye mahkemelerince bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesin olacaktır.
  • Tazminat istenmeyecek kişilere adli konrtol altına alınanlar da eklenmiştir.
  • Bu maddeyi ihdas eden Kanunla 142’nci maddede yapılan değişiklikler, 1/4/2024 tarihinde ve sonrasında yapılan istemler bakımından uygulanacaktır. Bu tarihten önce yapılan istemler yargı mercilerince kesinleşinceye kadar bu maddeyi ihdas eden Kanunla 142’nci maddede yapılan değişiklikten önceki hükümlere göre sonuçlandırılır. Değişiklikler, 7/5/1964 tarihli ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun uyarınca yapılan veya yapılacak olan istemler hakkında da kıyasen uygulanacaktır.

Ceza Muhakemesi Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

  • Açık ceza infaz kurumları ile çocuk eğitim evlerinde bulunan hükümlülerin tüm öğretim türlerinden; diğer ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin ise kurum içinde verilebilen yaygın, dışarıdan ve açık öğretim programlarından yararlanmaları sağlanacaktır.
  • Kapalı ceza infaz kurumunda bulunan iyi hâlli hükümlüler, kurum içinde açılan örgün öğretim programlarına kurum disiplin, düzen ve güvenliğini tehlikeye düşürmeyecek şekilde, kurumsal kapasite ve imkânların uygunluğu ölçüsünde devam edebilecektir. Yaş, eğitim düzeyi, sosyal ve ekonomik durum ile benzeri ölçütlere göre ihtiyacı olan hükümlülere öncelik verilecektir.
  • Kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin sınavları, kişi ve kurum güvenliği ile kurum disiplin ve düzeninin bozulmasını önleyici tedbirler alınarak aşağıda belirtilen usule göre ceza infaz kurumu içinde yapılacaktır. Kayıtlı oldukları ortaöğretim, ön lisans, lisans, yüksek lisans, doktora ve benzeri öğretim programları kapsamındaki sınavlar ile tez savunması ve mesleki yeterlilik gibi yazılı veya sözlü sınavlar, ilgili kurum ile koordinasyon sağlanarak öncelikle çevrim içi, bunun mümkün olmaması halinde ise ilgili eğitim kurumu görevlisinin gözetiminde yüz yüze yapılacaktır. Hükümlüler, merkezi sınavlar ile açık öğretim kurumları sınavlarına, sınav merkezi olarak belirlenen ceza infaz kurumlarında katılacaktır.
  • Kurum ve kuruluşlar ile üniversiteler, sınavlara ilişkin olarak üçüncü fıkrada belirtilen konularda gerekli düzenlemeleri yapmak ve tedbirleri almakla yükümlü olacaktır.
  • Açık ceza infaz kurumları ile çocuk eğitimevlerinde bulunan hükümlülerin öğretimden yararlanması veya sınavlara katılması, hükümlünün; başarısız olması, devamsızlık göstermesi, eğitim ve sınav alanlarında bu Kanunda yazılı disiplin cezasını gerektiren eylemlerden birini gerçekleştirmesi veya öğretim programının ceza infaz kurumunun işleyişine yer ve zaman itibarıyla uygun olmaması halleri dışında engellenemeyecektir.
  • Öğretimden yararlanmaya ilişkin hükümlerde uygulanmasına ve sınavlara ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenecekir.
  • Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ilişkin hükümler koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalanlara değil koşullu salıverilme için ceza infaz kurumlarında geçirmeleri gereken sürenin beşte dördünü ceza infaz kurumunda geçirenlere uygulanacaktır. Bu kişilere ilişkin denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz süresi üç yılı geçemez.
  • Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ilişkin hükümlerde sıfır-altı yaş grubunda çocuğu bulunan kadınlara koşullu salıverilmesine iki yıl veya daha az süre kalması şartı kaldırılacak ve ve yetmiş yaşını bitirmiş hükümlüler eklenecektir. Ayrıca koşullu salıverilme için koşullu salıverilmesine üç yıl veya daha az süre kalanlar değil ceza infaz kurumlarında geçirmeleri gereken sürenin beşte üçünü ceza infaz kurumunda geçirmeleri şartı gelecektir. Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz süresi dört yılı geçemeyecektir.
  • Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz. İkinci defa tekerrür halinde bu fıkra hükmü uygulanmayacaktır.
  • İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda hükümlünün koşullu salıverilmeyeceği hususu kaldırılacak ve değişen madde 108 birinci fıkradaki koşullu salıverilme süreleri uygulanacaktır. Ancak, süreli hapis cezaları bakımından koşullu salıverilme oranı dörtte üç olarak uygulanır.
  • Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce işlenen suçlar nedeniyle verilen mahkûmiyet kararları bakımından 105/A maddesinin uygulanmasına ilişkin olarak, yapılan değişiklikten önceki (geçici 6 ncı madde dahil) ve sonraki hükümler bir bütün olarak ayrı ayrı değerlendirilecek ve hükümlünün lehine olan düzenleme uygulanacaktır.
  • 31/7/2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerden, toplam hapis cezası on yıldan az ise bir ayını, on yıl ve daha fazla ise üç ayını bu kurumlarda geçirip açık ceza infaz kurumlarına ayrılmasına üç yıl veya daha az süre kalanlar, bu şartların oluştuğu tarih itibarıyla açık ceza infaz kurumlarına ayrılabileceğine ilişkin hüküm ikinci defa mükerrir olup 31/7/2023 tarihi itibarıyla bu cezanın infazı için ceza infaz kurumunda bulunan kişiler için de uygulanabilecektir. 2004 sayılı Kanunda itiraz yolu ile istinaf ve temyiz kanun yollarına başvuru süreleri ve bu sürelerin tebliğ veya ilandan itibaren başlamasına, 4675 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde yer alan itiraz yoluna başvuru süresine, 5326 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinde yer alan itiraz yoluna başvuru süresine, 5395 sayılı Kanunun 41/E maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan itiraz yoluna başvuru süresine, 6100 sayılı Kanunda itiraz yolu ile istinaf ve temyiz kanun yollarına başvuru süreleri ve bu sürelerin tebliğden itibaren başlamasına, 6502 sayılı Kanunun 70 inci maddesinde yer alan itiraz yoluna başvuru süresine, ilişkin yapılan değişiklikler, 1/4/2024 tarihinde ve sonrasında verilen kararlar hakkında uygulanacaktır. Bu tarihten önce verilen kararlar için değişikliklerden önceki hükümlerin uygulanmasına devam olunacaktır. Düzenleme 1/4/2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.

Çocuk Koruma Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

  • Adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüğü bünyesinde görev yapmakta olup da mahkemelere görevlendirilen veya bu Kanun kapsamındaki tedbirleri uygulayan sosyal çalışma görevlilerine almakta oldukları aylıklarının brüt tutarının yüzde ellisi oranında ödenek verilecektir. Bu ödenek aynı birimde aynı unvanlı kadroda çalışan ve hizmet yılı aynı olan emsali personel esas alınarak sözleşmeli personele de verilecektir. Bu fıkra kapsamında verilecek ödenek, sosyal çalışma görevlisinin bağlı olduğu kurum tarafından ödenecektir
  • Adli para cezasının ödenmemesi halinde yüz TL değil beş yüz TL yerine bir gün hapsedileceklerdir.
  • Şikâyet üzerine verilen karara karşı, tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içerisinde değil iki hafta içinde itiraz edilebilecektir.

Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

  • Ekli (I) sayılı cetvelde yer alan kadrolar ihdas edilerek bu Kanuna eklenecektir. (2) Bu Kanuna ekli cetvellerde gösterilen dolu kadrolarda derece değişikliği ile boş kadrolarda unvan ve derece değişikliği Genel Kurul tarafından yapılacaktır.

Hukuk Muhakemeleri Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

  • Parasal sınırların artırılmasına ilişkin hükümlerde belirlenen sınırların artık on Türk lirasını değil bin Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmayacaktır.
  • İstinaf ve temyiz yoluna başvuruda esas alınan parasal sınırda yeniden değerleme nedeniyle meydana gelen artış, bölge adliye mahkemesinin kaldırma veya Yargıtayın bozma kararları üzerine yeniden verilen kararlar hakkında uygulanmayacak, ilk karartarihinde geçerli olan parasal sınırlar esas alınacaktır.
  • Ret talebine ilişkin kararlara karşı istinaf süresi sadece tebliğinden itibaren bir hafta değil iki hafta olacaktır.
  • Ret talebine ilişkin kararlara karşı temyiz süresi sadece tebliğinden itibaren bir hafta değil iki hafta olacaktır.
  • Adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı itiraz süresi tebliğden itibaren bir hafta yerine iki hafta olacaktır.
  • İstinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararlara karşı itiraz süresi tebliğden itibaren bir hafta yerine iki hafta olacaktır.
  • Tedbire muhalefetin cezasına ilişkin hükümlere karşı istinaf süresi sadece tebliğinden itibaren bir hafta değil iki hafta olacaktır.

Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

  • İtirazlara ilişkin hükümlerde hâkim tarafından verilen sadece tedbir kararlarına değil genel kararlara yapılan itiraz üzerine dosya Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilecektir.

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

  • Arabulucu olmak için gerekli olan ilgili eğitimi tamamlama ve sınavda başarılı olabilme şartı yirmi yıllık kıdeme sahip avukatlar için geçerli olmayacaktır.

İnfaz Hakimliği Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

  • İnfaz Hakiminin kararlarına karşı gidilebilecek itiraz yolunun süresi on gün değil iki haftadır.

Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

  • Bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenenüç yüz bin değil on beş bin Türk Lirası dâhil adlîpara cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı temyiz yoluna başvurulamaz.

Kabahatler Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

  • Üç bin Türk lirası değil on beş bin Türk Lirası dahil idarî para cezalarına karşı başvuru üzerine verilen kararlar kesindir.
  • Mahkemenin verdiği karara karşı itiraz süresi yedi gün değil iki haftadır.

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

  • Tüketici Hakem Heyeti kararlarına karşı itiraz süresi tebliğden itibaren on beş gün değil iki hafta olacaktır.

6384 Sayılı AİHM Çözüm Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

  • Kanunun ismi Tazminat Komisyonunun Görevleri İle Çalışma Usul Ve Esasları Hakkında Kanun olarak değiştirilecektir.
  • Kanunun amacı Tazminat Komisyonunun görevleri ile çalışma usul ve esaslarını belirlemek şeklinde değiştirilecektir.
  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılmış başvurulara ilişkin olarak da bu kanun hükümleri uygulanacaktır.
  • Bu Kanun; Ceza hukuku kapsamındaki soruşturma ve kovuşturmalar ile özel hukuk ve idare hukuku kapsamındaki yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddiasıyla manevi tazminat, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 142’nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca koruma tedbirleri nedeniyle maddi ve manevi tazminat, istemiyle Komisyona yapılan müracaatları da kapsayacaktır.
  • Komisyon, tazminat talebi hakkında karar verecek tazminat komisyonunu ifade edecektir.
  • Komisyon ve çalışma esaslarına ilişkin olarak komisyon tarafından yapılan giderler, Bakanlık bütçesinden karşılanacaktır. Müracaatın ve ispat belgelerinin değerlendirilmesinde ve verilecek tazminat miktarının saptanmasında Komisyon, bilirkişi incelemesi dâhil gerekli gördüğü araştırmayı yapmaya veya üyelerinden birine yaptırmaya yetkili olacaktır.
  • Müracatın şekli ve süresine ilişkin madde ismi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmuş olanların Komisyona yapacağı müracaatın şekli ve süresi şeklinde değiştirilecektir. Müracaat, elektronik ortamda da yapılabilecektir. Müracaatların elektronik ortamda yapılmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından belirlenecektir.
  • Yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddiasıyla yapılacak müracaatın şekli ve süresi 2’nci maddenin üçüncü fıkrasının bendi uyarınca Komisyona müracaat, soruşturma, kovuşturma veya yargılama sürecinde ve en geç bunların kesin bir kararla sonuçlandığının öğrenilmesinden itibaren bir ay içinde yapılabilecektir.
  • Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde müracaat edemeyenler, mazeretin kalktığı tarihten itibaren on beş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte müracaat edebileceklerdir. Müracaatta bulunan kişinin dilekçesine, açık kimlik ve adresini, zarara uğradığı işlemin ve zararın nitelik ve niceliğini kaydetmesi ve bunların belgelerini eklemesi gerekli olacaktır. Komisyon, dilekçedeki bilgi ve belgelerin yetersizliği durumunda eksikliğin bir ay içinde giderilmesini, aksi hâlde istemin reddedileceğini ilgiliye bildirilecektir. Dilekçedeki eksikliğin süresinde tamamlanmaması halinde müracaat, Komisyonca reddolunacaktır. Bu madde uyarınca yapılacak müracaatlar hakkında m. 5/4, 5 ve 6. fıkraları uygulanacaktır.
  • Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemine ilişkin usul ve esasların açıklandığı madde eklenecektir. 2’nci maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca Komisyona müracaat, karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her hâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde yapılacaktır. Ceza Muhakemesi Kanununun 142’nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ağır ceza mahkemesinin görevi kapsamında olmasına rağmen Komisyona yapılan istemler, ağır ceza mahkemesine gönderilecektir. Komisyonun görev alanına giren ve girmeyen istemler birlikte yapılmış ise Komisyon görev alanına girmeyen istemleri ayırmak suretiyle ağır ceza mahkemesine gönderilecektir. Bu hallerde Komisyona yapılan istem tarihi esas alınacaktır. Komisyon ile ağır ceza mahkemesi arasında görev konusunda anlaşmazlık çıkması halinde Komisyonun görevine giren işlerin tespiti amacıyla ağır ceza mahkemesi veya Komisyon, kesin olarak karar verilmek üzere Ankara Bölge Adliye Mahkemesine başvuracaktır. Komisyon, tazminat istemlerine ve tazminatın geri alınmasına ilişkin yapacağı değerlendirmede Ceza Muhakemesi Kanununun 141’inci, 143’üncü ve 144’üncü maddelerini uygular. Komisyon tarafından verilen tazminatlarla ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanununun 143’üncü maddesi uyarınca Cumhuriyet savcısının tazminatın geri alınmasına ilişkin yazılı istemleri Komisyona yapılır. Bu madde uyarınca yapılacak müracaatlar hakkında 5’inci maddenin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları ile 5/A maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları uygulanacaktır.
  • Komisyonun dokuz ay içinde karar vermek zorunda olduğu müracatlara 2’nci maddenin birinci ve ikinci fıkraları kapsamında yapılanlar şeklinde şart eklenecektir.
  • Komisyon gerekçeli kararında Anayasa mahkemesi emsal kararlarını da gözetecektir.
  • Ödenmesine karar verilen tazminat Bakanlık tarafından değil Hazine tarafından ödenecektir.
  • Bu kanun 2’nci maddenin birinci ve ikinci fıkraları kapsamında yapılan müracaatlar bakımından yapılan başvuruları kapsayacaktır.
  • Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Anayasa Mahkemesinde inceleme süreci devam eden bireysel başvurular, başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle verilen kabul edilemezlik kararının tebliğinden itibaren, Anayasa Mahkemesinin incelemenin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmediği gerekçesiyle düşme kararı verdiği bireysel başvurular, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten veya düşme kararının tebliğinden itibaren, üç ay içinde yapılacak müracaat üzerine Komisyon tarafından incelenecektir.
  • Müracaat, müracaatta bulunan kişinin kimlik bilgileri ile Anayasa Mahkemesine başvuru tarihi ve numarasını içeren imzalı bir dilekçeyle yapılacaktır. Dilekçeye, Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuruya ilişkin form, kabul edilemezlik veya düşme kararı ve bu kararın tebliğine dair belge ile ihlal iddiasına ilişkin diğer bilgi ve belgeler eklenecektir.
  • Komisyon, dilekçedeki bilgi ve belgelerin yetersizliği durumunda eksikliğin bir ay içinde giderilmesini, aksi hâlde istemin reddedileceğini ilgiliye bildirilecektir. Dilekçedeki eksikliğin süresinde tamamlanmaması halinde müracaat, Komisyonca reddolunacaktır. Komisyona gelecek işlerin sayısı dikkate alınarak Adalet Bakanı tarafından, Komisyon bünyesinde ilave heyetler oluşturulması amacıyla üye ataması yapılabilir ve bu üyeler Komisyon üye tam sayısına dâhil edilecektir. Bu durumda oluşturulacak ilave heyet sayısı üçü geçemeyecektir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle uygulan Adalet Bakanı bu süreyi iki yıl daha uzatabilecektir.

8. Yargı Paketi Ne Zaman Yürürlüğe Girecek?

Kanunun tamamı için yürürlük tarihi öngörülmemiş olup kimi hükümleri kanun kabulü ile derhal yürürlüğe girecektir.

Yapılacak bazı değişiklikler için ise yürürlük tarihi olarak 01.04.2024 öngörülmüştür.  Bu aşamada değişikliklerin kabulü ile yürürlük tarihinin değişebileceği unutulmamamladır.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi DEMİROCAK

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu