İçtihatlar

Uyuşturucu Suçlarında Etkin Pişmanlık

“Ele geçirilen uyuşturucu maddelerin kime ait olduğunun belirlenemediği aşamada, sanıkların maddelerin kendilerine ait olduğunu kabul etmeleri ile kendi suçlarının ortaya çıkmasına yardım ve hizmet ettikleri anlaşıldığından sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmalıdır.”

T.C. YARGITAY 20. CEZA DAİRESİ

2017/464 Esas, 2019/4256 Karar,  10.7.2019 Tarih.

Etkin Pişmanlık, bir kişi hakkında isnat edilen suçtan dolayı kişinin pişman olması, suçtan kaynaklanmış olan zararları gidermesi ve sergilediği olumlu davranışlar sebebiyle adalete katkı sağlaması halinde kişinin kanunun öngördüğü ceza indirimi veya cezalandırılmama halinden faydalanması demektir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda “kamuya karşı suçlar” başlığı altında uyuşturucu suçlarına yer verilmiştir. Madde 192 hükmünde uyuşturucu ve uyarıcı madde suçlarına ilişkin olarak etkin pişmanlık hükümlerine yer verilmiş olup kişinin resmi makamlar tarafından

  • ilgili suça ilişkin haber alınmamış olması halinde kişinin maddelerin saklandığı, imal edildiği yerleri ilgili mercilere bildirmesi, suç ortaklarının bildirilmesi, bulundurduğu uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi kimden, nerede ve ne şekilde elde ettiğini bildirmesi,
  • suçtan haber alındıktan sonra gönüllü olarak suçun ve faillerin ortaya çıkmasına hizmet edilmesi hallerinde kişinin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanacağı düzenlenmiştir.

Yargıtay 20. Ceza Dairesi tarafından 2017/464 Esas, 2019/4256 Karar,  10.7.2019 Tarihli verilmiş olan kararda uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan açılmış olan bir davada olay tutanaklarının, ifade tutanaklarının ve dosya içeriğinin geldiği aşamada yargılanan sanıkların aramada elde edilen uyuşturucu maddelerin kime ait olduğunun henüz tespit edilmediği aşamada kendilerine ait olduğunu kabul etmelerinin sanıklar hakkında hüküm kurulurken TCK madde 192/3. maddesinde düzenlenmiş olan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekeceğini belirtilerek bu hususun dikkate alınmadan hüküm kurulmuş olmasını bozma nedeni saymıştır.

T.C.

YARGITAY

20. CEZA DAİRESİ

E. 2017/464

K. 2019/4256

T. 10.7.2019

DAVA : Dosya incelendi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

KARAR : A-)Sanık … ve sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;

Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenlerin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Olay tutanağı, ifade tutanakları ve dosya içeriğine göre; olay günü patlıcan tarlasından ele geçen paketlenmiş uyuşturucu maddelerin kime ait olduğunun belirlenemediği aşamada, sanıkların maddelerin kendilerine ait olduğunu kabul etmeleri ile kendi suçlarının ortaya çıkmasına yardım ve hizmet ettikleri anlaşıldığından sanıklar hakkında TCK’nın 192/3. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA,

B-) Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;

Dosyadaki belge ve bilgilere göre; sanığın polisler geldiğinde cebinden çıkarıp attığı 2 fişek esrarın diğer sanıklara ait esrar paketinden ayrı olduğu , sanığın ve diğer sabıkların açık beyanından da anlaşılacağı üzere birlikte viski ve esrar içtikleri hatta bu sanığın cebinde esrar içmekte kullanılan demir çubuğun bulunması ve diğer sanıkların ele geçen 20 fişek esrarın sarılmasında sanık …’in yardım etmediğini, sanık … gelmeden esrarı fişekledikleri konusundaki açık beyanları karşısında ele geçirilen esrarı sanığın satma veya başkasına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna ilişkin delil elde edilemediği, söz konusu esrarın miktarı ve sanığın tüm aşamalarda istikrarlı bir şekilde esrarı kullanmak için bulundurduğunu beyan ettiği, mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı da dikkate alındığında, sanığın sabit olan eyleminin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturacağı gözetilmeden suçun niteliğinde yanılgıya düşülerek “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması,

SONUÇ : Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, 10.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu