Medeni Usul Hukuku

Süreler

Süreler kanunda belirtilir ve hâkim tarafından saptanır.

Yasal Süreler

Kanun koyucu tarafından belirtilen sürelerdir. Taraflar için belirtilen süreler kural olarak kesindir ve hak düşürücüdür. Taraflar belirtilen süreler içinde gerekli işlemi yapmazlarsa o hak düşer. Kanunda açıkça belirtilmediyse, hâkim kanunda belirtilen süreleri artıramaz veya eksiltemez. Hâkim süreye uyulup uyulmadığını kendiliğinden gözetir.

Takdiri Süreler

Takdiri süreler, hâkimin belirlediği sürelerdir. Tarafların durumları ve işlemin niteliği dikkate alınarak verilmesi gerekir. Bu süreler kural olarak kesin değildir; hâkim haklı nedenlere başvurarak bu süreleri artırabilir veya eksiltebilir. Hâkim, sürenin kesin olduğunu belirtmediği takdirde, taraf yeni bir süre verilmesini isteyebilir. İkinci süre kesindir.

Süreler nasıl hesaplanır?

Sürelerin başlamasında ve hesaplanmasında resmi tatil günleri dikkate alınır. Resmi tatil günleri süreye dâhildir. Sürenin son günü resmi tatil gününe denk gelirse, süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonucunda biter. Süreler, taraflara tebliğ tarihinden veya kanunda öngörülen durumlarda, tefhim tarihinden itibaren işlemeye başlar. Sürelerin bitimi HMK 92. Maddesinde belirtilmiştir:

  • Süreler gün olarak belirlenmiş ise tebliğ veya tefhim edildiği gün hesaba katılmaz ve süre son günün tatil saatinde biter.
  • Süre hafta olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter.
  • Süre ay olarak belirlenmiş ise başladığı gün son ay içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter. Sürenin bittiği ayda, başladığı güne karşılık gelen bir gün yoksa süre bu ayın son günü tatil saatinde biter.
  • Süre yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter.

ADLİ TATİL

Adli tatil bütün mahkemelerin yargılama ve öteki işlevlerinin nöbetçi mahkemeler dışında her yıl, 20 Temmuz ve 31 Ağustos tarihleri arasında sınırlı olmak üzere ara verilmesidir. Adli tatilde kural olarak dava ve işlere bakılmaz. Ancak HMK 103. Maddesinde adli tatilde bakılacak işler düzenlenmiştir:

  • İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir gibi geçici hukuksal koruma istemleri.
  • Her çeşit nafaka davaları ile soybağı, velayet ve vesayete ilişkin davalar
  • Nüfus kayıtların düzeltilmesi işleri ve davaları.
  • Hizmet akdi veya iş sözleşmesi nedeniyle işçilerin açtıkları davalar.
  • Ticari defterlerin kaybından dolayı kayıp belgesi verilmesi istemleri ile kıymetli evrakın kaybından doğan iptal işleri.
  • Çekişmesiz yargı işleri
  • İflas ve konkordato ile sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin işler ve davalar
  • Adli tatilde yapılmasına karar verilen keşifler
  • Yasalarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin istemi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler.

Adli tatilde dava, karşı dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap dilekçeleri ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenilemek dilekçeleri alınır, ilam verilir, her türlü tebligat yapılır ve dosyanın başka bir mahkemeye, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a gönderilmesi işlemleri yapılır.

HMK 104. Maddeye göre, adli tatile tabi olan davalarda, HMK’nın belirlediği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır. Ancak hakem kararlarına ilişkin kanun yoluna başvurma süresinin adli tatile rastlaması nedeniyle uzaması söz konusu değildir.

ESKİ HALE GETİRME

Eski hale getirme, kanunda belirtilen veya hâkimin belirlediği kesin süre elde olmayan sebeplerle bir işlemi yapamayan kimseye, o işleri yapma hakkın tanınmasıdır. Eski hale getirmenin şartları aşağıda sayılmıştır:

  • Sürenin elde olmayan bir nedenle kaçırılmış olması gerekir.
  • Başka yasal yola başvurma olanağının kalmamış olması gerekir.
  • Başvuru süresi içerisinde yapılmalıdır. Eski hale getirme talebi, engelin ortadan kalkmasından itibaren iki hafta içinde yapılmalıdır. İlk derece ve istinaf yargılamalarında, en geç son karar verilinceye kadar eski hale getirme isteminde bulunmak mümkündür.

Dilekçe ile yapılır. İçinde, talebin dayandığı nedenler ile bunların kanıt veya emareleri gösterilir. Süresinde yapılmayan işlemin de eski hale getirme talebinde bulunabilmek için öngörülen süre içinde yapılması zorunludur. Eski hale getirme talebi, davayı incelemeye yetkili mahkeme tarafından yapılır.  Eski hale getirmede yaklaşık ispat yeterlidir. Mahkeme, eski hale getirme isteminin kabulü durumunda, hangi işlemlerin geçersiz hale geldiğini kararında belirtir. Islahla geçersiz kılınmayan işlemler, eski hale getirme isteminden de etkilenmez.

Eski hale getirme talebinde bulunun taraf, ortaya çıkan giderlere katlanmalıdır. Ancak karşı taraf asılsız itirazlarda bulunarak giderlerin artmasına neden olmuşsa, giderlerin tümü veya bir kısmı karşı tarafa yükletilir.

Tüm dava, dosya ve sorularınız için bizimle İletişime Geçiniz!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu