Ceza Hukuku

Suç Teorisi ve Suçun Tipiklik Unsuru Nedir?

Suç teorisi; bir insan davranışının ne zaman ve hangi koşullarda suç oluşturacağını açıklamaya çalışan sistemli görüşler bütününe denir. Suçun varlığı için gerekli olan bütün koşullara “unsur” adı verilir. Suçun unsurları tipiklik ve hukuka aykırılıktır.

Suçun Tipiklik Unsuru Ne Demek?

Tipiklik unsuru, bir fiilin suç oluşturabilmesi için kanunda suç olarak tanımlanan davranış modeliyle birebir örtüşmesi olarak tanımlanabilir. Tipiklik unsuru, maddi ve manevi unsurlar olarak ikiye ayrılır.

Tipikliğin Maddi Unsuru Nedir?

Türk Ceza Kanunu’nda tipikliğin birçok unsuruna yer verilmiştir. Bunları açıklayacak olursak;

  • Fail
  • Mağdur
  • Suçun Konusu
  • Fiil
  • Nitelikli haller ve bazı suçlar için düzenlenen özel unsurlar

Fail

Ceza hukukunda eylemi işleyen kişi suçun fail unsurunu oluşturmaktadır. Fail unsurunun özellik göstermediği suçlar herkesin işleyebildiği suçlardır. Fail unsurunun sadece belli kişilerde belirgin olduğu suçlar ise özgü suçlar olarak tanımlanır.

Özgü suçlar, suçun oluşabilmesi için failin belli bir sıfata ya da niteliğe sahip olmasının arandığı suçlardır. Örneğin, rüşvet, irtikâp, zimmet gibi suçlar buna örnektir.

Mağdur

Suçun mağduru, suçun işlenmesinden dolayı doğrudan doğruya zarar gören kişidir. Her suçun bir mağduru olmakla birlikte bir kişi aynı suçun hem mağduru hem de faili olamaz.

Kişinin bazı durumlarda kendisine zarar vermesine rağmen suçun mağduru olmadığı haller söz konusudur. Örneğin fail askere gitmemek için kolunu keserse burada mağdur kolunu kesen kişi değildir (AsCK m. 79). Gerçek ve tüzel kişilerin yanında, devlet, aile ve toplum gibi oluşumlar da suçun mağduru olabilir.

Mağdur kavramı ile birlikte kullanılan ancak aynı anlama gelmeyen suçtan zarar gören kavramı da mevcuttur. Mağdur her zaman suçtan zarar gören kişi olmakla beraber suçtan zarar gören her zaman mağdur değildir. Bu kavram mağdurdan daha dar bir kavramdır. Tanımlamak gerekirse, suçtan zarar gören, suçun işlenmesi sebebiyle doğrudan doğruya zarar gören değil, dolaylı olarak etkilenen kişidir.

Suçun Konusu

Suçun konu unsuru, suçun üzerinde gerçekleştiği nesnedir. Suç ne üzerinde işlendiyse o şey suçun konu unsurunu oluşturur.

Örneğin hırsızlık suçunda konu üzerinde hırsızlık suçunun işlendiği malvarlığı değeridir ya da kasten öldürme suçunda konu üzerinde suçun işlendiği insan bedenidir.

Fiil (Eylem)

Fiil yani eylem unsuru suçun en önemli unsurlarından birini oluşturmaktadır çünkü suçun söz konusu olabilmesi için mutlak surette harekete geçilmesi gerekir.

Eyleme geçmeyen düşünceler ceza hukukunun konusunu oluşturmaz. Örneğin bir kişinin komşusunu öldürmek istemesi ahlaki olarak kınanabilir bir şey olsa da harekete geçilmediğinden suça vücut vermez.

Ceza hukukunda açısından fiil unsuru, hareketin gerçekleşmesi, sonuç ve nedensellik bağı çerçevesinde incelenir.

Hareket

Hareket insanda icrai veya ihmali şekilde ortaya çıkan ve gözlemlenebilen davranışlardır. Ceza hukuku bakımından hareketin iradi yani yönlendirilebilir olması gerekir. Bu yüzden refleks dediğimiz irade dışı tepkiler hareket olarak değerlendirilmez.

Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen suçlar harekete göre çeşitli ayrımlara tabii tutulmuştur. Bu suç ayrımlarına değinmek gerekirse;

İcrai Suç-İhmali Suç Nedir?

 İcrai hareket, yapılmaması gereken bir hareketin yapılması olarak tanımlanabilir. İcrai suç ise, failin direkt harekete geçerek, iradi tepkileri, davranışları sebebiyle eylem unsurunu gerçekleştirdiği suçtur. Örneğin ateş ederek karşısındaki kişiyi öldüren failin eylemi icrai şekildedir.

İhmali hareket ise, yapılması emredilen, yapılması gereken hareketin yapılmaması şeklinde işlenen suçtur. Örneğin doktorun müdahale etmesi gerekirken hastaya müdahale etmemesi durumunda ihmali hareketi söz konusu olur.

İcrai Suç-İhmali Suç Nedir?
İcrai Suç-İhmali Suç Nedir?

Bağlı Hareketli Suç-Serbest Hareketli Suç Nedir?

Bir suçun işlenmiş sayılması için, herhangi bir hareketin yapılmasını yeterli bulmayıp, ne gibi hareketlerin yapılması gerektiğini açıkça belirtmiş ise suç bağlı hareketli bir suçtur.

Hareketler bakımından bir sınırlama mevcut değilse bu halde serbest hareketli suçlardan bahsedilebilir. Yani suç her türlü hareketle işlenebilir.

Netice

Fiilin dış dünyada oluşturduğu değişikliğe netice denir. Her suçun neticesi olmaz. Yani bazı suçlar için hareketin yapılması yeterlidir. Örneğin hakaret suçunda kişinin onurunun veya saygınlığının rencide olması aranmaz. Yalnızca hakaret oluşturan davranışın yapılması, sözün söylenmesi yeterlidir.

Suçlar neticesine göre sınıflandırılır. Örneğin, ani ve mütemadi suçlar; zarar ve tehlike suçları şeklinde.

Ani Suç- Mütemadi Suç Nedir?

Ani suç, neticenin gerçekleşmesi ile suçun tamamlandığı suç türüdür. Örneğin kasten öldürme suçu neticelidir. Mağdurun ölmesi ile suç tamamlanır. Mütemadi suç ise, neticesi itibarıyla süreklilik arz eden bir suçtur. Yapılmakta olan hareket devam ettikçe suç işlenmeye devam eder. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bu tarz bir suçtur. Kişi hürriyetinden yoksun kılındığı süre boyunca suç işlenmiş sayılır. Kişi serbest kalınca suç tamamlanmış olur.

Zarar Suçu-Tehlike Suçu Nedir?

Zarar suçu, suçun oluşabilmesi için bir zararın gerçekleşmesinin arandığı suç türüdür. Hırsızlık, kasten yaralama gibi suçlar zarar suçudur. Tehlike suçu ise, suçun oluşması için zararın meydana gelmesinin aranmadığı, yalnızca tehlikeli bir durumun oluşmasının yeterli olduğu suç türüdür. Trafik güvenliğini tehlikeye atma suçu tehlike suçlarına örnek teşkil eder.

Nedensellik Bağı

Neticenin hareketten kaynaklanmasına, yani hareket nedeniyle ortaya çıkmasına denir. Failin sorumlu olabilmesi nedensellik bağı gerekir. Zira kimse irade dışında veya üçüncü kişinin fiili sonucu oluşan neticeden sorumlu tutulamaz. Klasik nedensellik bağının olmasına rağmen failin cezalandırılmasının mümkün olmaz.

Cezalandırma için objektif isnadiyet kurallarına göre somut olayın failin hareketi ile ilişkilendirilebilir olması gerekir.

Bazı durumlarda nedensellik bağı kesilir. İlk hareketle netice arasında gerçekleşen başka bir olay veya hareket sonucu nedensellik bağı kesilir. Bu durum ceza hukukunda nedensellik bağında kopma veya nedensellik bağının kesilmesi olarak adlandırılır.

Bu durumda ilk hareketi yapan neticeden sorumlu olmaz. Örneğin A, B’yi öldürmek için B’nin evini ateşe verse, fakat bundan önce C, B’yi silahla öldürse, A’nın hareketi nedensellik ilişkisinin dışında kalır. Evin yakılması ölüm neticesinin nedeni olmamıştır. Ancak A, B’yi öldürmeye teşebbüsten sorumlu tutulabilecektir.

Ceza avukatı, tarafların hak kayıplarının önüne geçilebilmesi amacıyla gerek soruşturma gerekse de kovuşturma aşamasında büyük önem taşımaktadır. Herhangi bir ceza yargılamasının tarafı olmanız halinde Ekin Hukuk Bürosu ile iletişime geçerek ceza hukuku alanında tecrübeli avukatlarımızdan hukuki destek alabilirsiniz.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Muzaffer TAŞ

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu