Ceza Hukuku

Seri Muhakeme Usulü Nedir?

Seri Muhakeme Usulü, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’un 250. maddesinde düzenleme alanı bulmuştur.

Seri Muhakeme Usulü, soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının kamu davasının ertelenmesine karar vermediği hallerde, şüphelinin müdafii huzurunda açık rızasının alınması koşuluyla, savcılık makamının uygulanacak yaptırımı belirleyip yarı oranında indirip yapması ve mahkeme tarafından denetlenip hüküm kurulması suretiyle kanunda belirtilen bazı suçlarla sınırlı olarak uygulanmak üzere ihdas edilmiş bir alternatif çözüm yöntemidir.

Ceza yargılamasının soruşturma aşamasını yürüten Cumhuriyet savcısı, şüpheli hakkında yeterli şüphe oluşturacak delil elde etmesi ve kamu davasının açılmasını ertelememesi halinde iddianame düzenleyerek kamu davasını açmaktadır. Ancak seri muhakeme usulü sayesinde iddianame düzenlenmeden ve kovuşturma aşamasına geçilmeden hüküm kurulabilmektedir.

Seri Muhakeme Usulünün Amacı Nedir?

Seri muhakeme usulünün temel amacı, yargılama faaliyetlerindeki sürelerin kısaltılarak zaman, emek ve mali kaynak açısından tasarruf sağlanmasıdır. Mağdurları belirli olmayan, nispeten ispatı kolay ve yaptırımı hafif sayılabilecek bazı suçlar açısından yargılama süreci, bazı uygulamalardan vazgeçilerek basitleştirilmiştir.

Hangi Suçlar Seri Muhakeme Usulüne Tabidir?

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’un 250. maddesinin birinci fıkrasında seri muhakeme usulünün uygulanacağı suçlar sayılmıştır:

  • Hakkı olmayan yere tecavüz (TCK madde 154, ikinci ve üçüncü fıkra),
  • Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (TCK madde 170),
  • Trafik güvenliğini tehlikeye sokma (TCK madde 179, ikinci ve üçüncü fıkra),
  • Gürültüye neden olma (TCK madde 183),
  • Parada sahtecilik (TCK madde 197, ikinci ve üçüncü fıkra),
  • Mühür bozma (TCK madde 203),
  • Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (TCK madde 206),
  • Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama (TCK madde 228, birinci fıkra),
  • Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması (TCK madde 268),
  • 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 13 üncü maddesinin birinci, üçüncü ve beşinci fıkraları ile 15 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen suçlar.
  • 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 93 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen suç.
  • 13/12/1968 tarihli ve 1072 sayılı Rulet, Tilt, Langırt ve Benzeri Oyun Alet ve Makinaları Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde belirtilen suç.
  • 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun ek 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde belirtilen suç.

Seri Muhakeme Usulünün Şartları Nelerdir?

  • Suç, önödeme ve uzlaştırma kapsamında olmamalıdır.
  • Kanunda açıkça sayılan suçlardan birine yönelik yürütülen bir soruşturma olmalıdır.
  • Kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilmiş olmalıdır.
  • Cumhuriyet savcısı, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı vermemiş olmalıdır.
  • Şüphelinin aydınlatılması ve müdafi huzurunda özgür iradesi ile usulün uygulanmasını kabul etmesi gereklidir.
  • Şüphelinin yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik halinin olmaması gereklidir.

Yaptırımın Belirlenmesi ve Talepname

Cumhuriyet savcısı, Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen hususları göz önünde bulundurarak, suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında tespit edeceği temel cezadan yarı oranında indirim uygulamak suretiyle yaptırımı belirler (CMK m.250/ 4). Bu suretle belirlenen hapis cezası Cumhuriyet savcısı tarafından, koşulları bulunması hâlinde Türk Ceza Kanununun 50 nci maddesine göre seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya 51 inci maddesine göre ertelenebilir (CMK m.250/5). Belirlenen yaptırımlar hakkında, Cumhuriyet savcısı tarafından, koşulları bulunması halinde CMK’nın 231. Maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) da uygulanabilir (CMK m.250/6).

Talepname, Seri muhakeme usulünde Cumhuriyet savcısı tarafından mahkemeye sunulan talep yazısını, ifade eder (Seri Muhakeme Yönetmeliği m.4/1-ç). Cumhuriyet savcısı, şüpheli hakkında uygulanacak yaptırımı belirledikten sonra seri muhakeme usulünün uygulanmasını talepname tanzim ederek görevli mahkemeden ister. Klasik usuldeki iddianameye benzer olarak seri muhakeme usulünde talepname tanzim edilir. Talepnamede yer alması gereken hususlar Seri Muhakeme Yönetmeliği m.12/2’de şu şekilde düzenlenmiştir:

  • Şüphelinin kimliği ve müdafii,
  • Mağdur veya suçtan zarar görenlerin kimliği ile varsa vekili veya kanuni temsilcisi,
  • İsnat olunan suç ve ilgili kanun maddeleri,
  • İsnat olunan suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
  • Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,
  • İsnat olunan suçu oluşturan olayların özeti,
  • Cumhuriyet savcısı tarafından bu usulün uygulanmasının şüpheliye teklif edildiği ve şüphelinin müdafii huzurunda teklifi kabul ettiği,
  • Belirlenen ceza ve/veya güvenlik tedbirleri ile uygulanmış ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması, hapis cezasına seçenek yaptırımlar veya hapis cezasının ertelenmesine ilişkin hususlar.

Hüküm Kurulması

Mahkeme, şüpheliyi müdafii huzurunda dinledikten sonra Cumhuriyet savcısı tarafından seri muhakeme usulünün teklif edildiği, şüphelinin müdafii huzurunda bu teklifi kabul ettiği ve eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu kanaatine varırsa talepte belirlenen yaptırım doğrultusunda hüküm kurar; aksi takdirde talebi reddeder ve soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyayı Cumhuriyet başsavcılığına gönderir. Mazeretsiz olarak mahkemeye gelmeyen şüpheli, bu usulden vazgeçmiş sayılır (CMK m.250/9).

Bu düzenlemeye göre, hüküm Cumhuriyet savcısının belirlediği şekilde kurulmalıdır. Eğer mahkeme seri muhakeme usulünün şartlarının oluşmadığı veya eylemin başka bir suç teşkil ettiği veyahut başka bir ceza uygulanması gerektiği kanaatinde ise Cumhuriyet savcısının talebini reddedip dosyayı iade etmek zorundadır.

Bu şekilde Cumhuriyet savcısının talebi doğrultusunda mahkemece kurulan hükme genel hükümler çerçevesinde itiraz edilebilir (CMK m.250/14).

Stj. Av. Mehmet Ali YILDIRIM

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu