İçtihatlar

Sahte Sosyal Medya Hesabı Açmak

Başkasının ad ve soyadını kullanarak sahte sosyal medya hesabı açmak, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturur

Yargıtay 8. Ceza Dairesi

Esas: 2016/2834 Karar: 2017/171 K. Tarihi: 11.01.2017

Türk Ceza Kanunu’nun 136. Maddesinde verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu düzenlenmiştir.

TCK m. 136’ya göre; “kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu işinin hayatının gizli alanında kalması gereken veya herkes tarafından bilinmeyen kişisel bilgilerinin yanı sıra başkaları tarafından bilinmesi mümkün olan kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan bilgilerin hukuka aykırı bir şekilde ele geçirilmesi, başkasına verilmesi veya yayılması ile meydana gelir.

Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu, TCK’nın 136. maddesinde seçimlik hareketli bir suç olarak düzenlenmiştir. Bu sebeple, aşağıdaki üç seçimlik hareketten herhangi birinin yapılması suçun oluşması için yeterlidir. Bunlar;

  • Hukuka aykırı olarak kişisel verilerin başkasına verilmesi,
  • Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak yayılması,
  • Kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 2016/2834 Esas, 2017/171 Karar sayılı ve 11.01.2017 tarihli ilamında; başkasının ad ve soyadını kullanarak sahte sosyal medya hesabı açmak, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturduğu içtihat edilmiştir.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi Esas: 2016/2834 Karar: 2017/171 K. Tarihi: 11.01.2017

Gereği görüşülüp düşünüldü:

Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak:

1- Sanığın, katılanın ad, soyadını kullanarak, adına sahte facebook ve mail hesabı oluşturduğuna ilişkin sabit olan eyleminin TCK.nun 136/1. maddesinde tanımlanan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturacağının gözetilmeden bilişim suçundan hüküm kurulması,

2- Sanığın adli sicilindeki ilamın silinme koşulları gerçekleşip adli sicil kaydında başkaca kesinleşmiş hükümlülüğü bulunmaması ve suç tarihi esas alındığında adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının mahkumiyet hükmü niteliğinde kabul edilemeyeceğinin anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK.nun 231/6-b madde fıkra ve bendi uyarınca, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda oluşan kanaate göre hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerekirken, sanık hakkında sabıkalı olduğundan bahisle yeterli ve yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına kararlar verilmesi,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321 ve 326. maddeleri gereğince BOZULMASINA, 11.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu