Ceza Hukuku

Mala Zarar Verme Suçu ve Cezası (TCK m.151)

Mala zarar verme suçu, Türk Ceza Kanunu m. 151’de başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkmak, tahrip etmek, yıkmak, bozmak, yok etmek, kullanılmaz hale getirmek, kirletmek, sahipsiz bir hayvanı öldürmek, işe yaramayacak hale getirmek, değerinin azalmasına neden olmak eylemleri suç olarak tanımlanmıştır.

Mala Zarar Verme Suçunda Korunan Hukuki Değer

Suçla korunan hukuki yarar bireyin sahip olmuş olduğu mülkiyet hakkıdır. Suçu hırsızlık suçundan ayıran nokta da hırsızlık suçu zilyetliğe karşı işlenen bir suçken, mala zarar suçunun mülkiyete karşı işlenmesidir.

Mülkiyet, sahibine şey üzerinde kullanma, yararlanma dilediği gibi tasarrufta bulunabilme yetkisi veren hak çeşididir (MK. m.683). Mülkiyet kavramı içine malın bütünleyici parçaları (MK. m.684), doğal ürünleri (MK. m.685), eklentileri (MK. m.686) de dahildir.

Mala Zarar Verme Suçunda Fail – Mağdur

Suçun faili herkes olabilir. Suçun faili kamu görevlisiyse ve görevi gereği olarak elinde bulundurduğu araç ve gereçleri suçun işlenmesi sırasında kullanmışsa cezası artırılır (TCK m.266).

Kanunda malvarlığına karşı suçlardan sadece hırsızlık, güveni kötüye kullanma ve dolandırıcılık suçları bakımından sınırlı bir sayım yapıldığından, yararına mala zarar verme suçu işlenen tüzel kişi (örneğin rekabetçi firmanın malına verilen zarar) hakkında güvenlik tedbirine hükmolunmaz.

Suçun mağduru da herkes olabilir. Suç tüzel kişilere ait malvarlığı değerlerine karşı işlenmişse suçun mağduru ilgili tüzel kişiliktir.

Mala Zarar Verme Suçunda Fail Mağdur

Mala Zarar Verme Suçunda Eylem

Suçun maddi unsurundaki hareketler; başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkmak, tahrip etmek, yok etmek, bozmak, kullanılamaz hale getirmek ve kirletmektir. 765 s. TCK’da sayılan seçimlik hareketler ise yıkma, yok etme, bozma, zarar vermekti. 5237 s. TCK’daki temel farklılık zarar verme şeklindeki geniş anlamlı bir hareket şekline yer vermemiş olmasıdır.

Madde kapsamına kirletme, tahrip etme ve kullanılmaz hale getirme hareketleri eklenerek eskisine göre gereksiz yere ayrıntılı hale getirilmiştir. Burada yapılan sayım sınırlayıcı bir sayımdır, mala karşı bunlar dışındaki fiiller mala zarar verme suçunu oluşturmaz. 765 s. TCK yer alan “her ne şekilde olursa olsun ” ifadesine 5237 s. TCK’da yer verilmemiş olması suçun zarar vermeye elverişli her türlü araçla işlenmesine engel teşkil etmez. Ancak suçun TCK in. 152/2 de sayılan şekillerde işlenmesi ayrıca nitelikli hal olarak düzenlenmiştir.

Mala Zarar Verme Suçunun Hukuka Aykırılık Unsuru

Suç bakımından alda gelebilecek ilk hukuka uygunluk sebebi ilgilinin rızasıdır. Mülkiyet hakkı sahibinin üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği bir hak olduğundan, sahibinin rızası ile mala zarar verici hareketler yapan kişinin fiili hukuka uygundur.

Suç bakımından kanun hükmünü yerine getirme hukuka uygunluk sebebi de mümkün olabilir.

Örneğin İmar Kanunu’na aykırı olarak inşa edilen ruhsatsız binaların yıkımı bu suçu oluşturmaz ancak bunun da mutlaka kanunlarda belirtilen şekil ve usullere uygun olarak yapılması gerekir.

Mala Zarar Verme Suçunun Manevi Unsuru

Suçun varlığı için genel kast yeterlidir. Faildeki saikin önemi yoktur. Ancak Yargıtay verdiği eski tarihli kararlarda genellikle failin zarar verme özel kastıyla hareket etmesini aramaktaydı ancak yeni tarihli kararlarında genel kastın yeterli olduğunu vurgulamaktadır. Kanunda da tanımlandığı üzere “Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesi (TCK m. 21/1).” olduğundan failin hareketinin zarar vermeye yönelik olduğunu bilmesi ve istemesi özel kast değil genel kasttır.

Suçun olası kastla, işlenebilmesi mümkündür. Yargıtaya göre de “Sanığın başkasına ait binayı yıkma eylemi nedeniyle 5237s. TCK’nın 167. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca cezaya hükmolunamayacağı, ancak; yangının müştekinin evine sirayet etmesinin olası kastla yangın çıkarma suretiyle mala zarar verme suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması…” bozmayı gerektirir.

Söz konusu karardan anlaşılmamakla birlikte olası kasttan söz etmek için failin neticeyi öngörmüş, meydana gelmesini istememiş ve fakat neticeyi kabullenmiş, kayıtsız kalmış, onu göze almış olması gerekir. Diğer bir deyişle failin neticenin meydana gelmesi bakımından “olursa olsun” demiş olması olası kasttan sorumlu tutulması için gerekir ve yeterlidir.

Suçun taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. Bu nedenle maddi zararlı trafik kazalarında özel hukuk kurallarına göre kusuru daha ağır olan taraf kasten veya olası kastla hareket etmemiş olduğu sürece bu suçu işlemiş olmaz.

Failin ayrıca malın başkasına ait olduğunu bilmesi gerekir ancak mutlaka kime ait olduğunu bilmesi gerekli değildir. Kendisinin zannederek başkasının malına zarar veren kişi TCK m.30/1 gereği kasten hareket etmiş sayılmaz.

Suç taksirle işlenebilen bir suç olmadığı için de fail cezalandırılmaz. Suç bakımından zorunluluk hali fail için bir mazeret sebebi yaratabilir. Örneğin kendisine saldıran bir hayvandan kurtulmak için başkasına malına zarar veren kişi cezalandırılmaz.

Mala Zarar Verme Suçunda Şahsi Cezasızlık Sebepleri

Mala zarar verme suçunun;

  1. Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,
  2. Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlatlığın,
  3. Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin, zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunamaz (TCK m. 167/1).

Nitekim Yargıtay da bir kararında “Sanığın babasına ait binayı yakmak eylemi nedeniyle 5237 s, TCK’nın 167. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca cezaya hükmolunamayacağı, ancak; yangının müşteki M…E…’nin evine sirayet etmesinin olası kastla yangın çıkarma suretiyle mala zarar verme suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması..”nın bozmayı gerektirdiğine hükmetmiştir.

Bu konuda hırsızlık suçu başlığı altında yapılan açıklamalara bakılmalıdır.

Mala Zarar Verme Suçunda Şahsi Cezasızlık Sebepleri

Mala Zarar Verme Suçunda Etkin Pişmanlık

Mala zarar verme suçu tamamlandıktan somu ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun, uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir (TCK m. 168/1).

Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan soma ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadar indirilir (TCK m. 168/1).

Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır (TCK m. 168/1).

Mala Zarar Verme Suçunun TCK m.167/2’de Sayılan Kişilere Karşı İşlenmesi

Mala zarar verme suçunun haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde; ilgili akraba hakkında şikâyet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir (TCK m. 167/2).

Malın değerinin azlığı hırsızlık suçundan farklı olarak mala zarar verme suçunda daha az ceza verilmesini gerektiren bir hal olarak düzenlenmemiştir.

Mala Zarar Verme Suçuna Teşebbüs

Suç hareketten ayrı bir zarar neticesine sahip olduğu için suç tipi teşebbüse elverişlidir. Örneğin fail mala zarar vermeye yönelik olarak malı sahibinin hakimiyet alanından çıkarmış ancak mala zarar veremeden engel ortaya çıkmışsa suç teşebbüs aşamasında kalmış olur.

Mala Zarar Verme Suçunda İştirak

Suça iştirak özellik göstermez, suça iştirak şekillerinin tamamı mümkündür.

Mala Zarar Verme Suçunda İçtima

Üzerinde önemle durulması gereken husus, hırsızlık suçu ile mala zarar verme suçu arasındaki içtima ilişkidir. Öncelikle failin çalmış olduğu mala daha sonra herhangi bir nedenle (örneğin yakalanmamak için) zarar vermiş olması halinde, mala zarar verme “cezalandırılmayan sonraki hareket” niteliğinde kalacağı ve cezasız bırakılacağı belirtilmektedir. Ancak malı kendisinden alman kişinin o malın bulunmasına yönelik halen korunmaya muhtaç bir hukuki değeri bulunmaktadır.

Eğer bu mal yok edilir veya zarar görürse bu durumda bu hukuki değeri zarar görecektir. Bu nedenle her durumda bu tür hareketlerin cezalandırılmayan sonraki hareket olduğu kabul edilmemelidir.

Örneğin arabası çalınan bir kişinin aracı daha soma çalan kişi tarafından yakalanmamak amacıyla yakılırsa bu durumda hem hırsızlık hem de mala zarar vermeden cezalandırılmalıdır. Ancak fail malı yarar elde etmek amacıyla kullanmış veya tüketmişse ayrıca mala zarar vermeden ötürü cezalandırılmaz. Örneğin bir bidon benzin çalan hırsız bunu tüketirse ayrıca yok etmekten yani mala zarar vermeden ötürü cezalandırılmaz. Bu durumda mala zarar vermenin haksızlık içeriği hırsızlığın haksızlık içeriğinde erir.

Mala Zarar Verme Suçunda Soruşturma ve Kovuşturma

Söz konusu suçtan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun şikâyetine tâbi kılınmıştır. Ancak suçun daha fazla ceza verilmesini gerektiren hallerde yargılama re’sen yapılır.

Mala Zarar Verme Suçunun Cezası

TCK Madde 151’de (1) Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Haklı bir neden olmaksızın, sahipli hayvanı öldüren, işe yaramayacak hale getiren veya değerinin azalmasına neden olan kişi hakkında yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.”

Mala Zarar Verme Suçunda Görevli Mahkeme

Suçun cezasının üst sınırı 3 yıl olduğundan suç bakımından görevli mahkeme Asliye ceza mahkemesidir.

Ekin Hukuk Bürosu olarak; suçun mağduru veya faili olmanız halinde sürecin takibini gerçekleştirebiliriz. Ceza hukuku alanında uzman avukat kadromuzla görüşmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz. 

Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu