İçtihatlar

İhtiyaç Sebebiyle Kiracının Tahliyesi

26 yaşında olan kişi annesi ile birlikte oturmaya zorlanamayacağından, ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğu kabul edilerek kiracının tahliyesi istenebilir.

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi

Esas: 2013/12007, Karar: 2013/14454, Karar Tarihi: 30.10.2013

Kiraya verenin; kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açacağı ihtiyaç nedeniyle tahliye davası ile sona erdirebilir.

Türk borçlar kanunun 350. Maddesine dayanarak kiralananın ihtiyaç nedeniyle tahliyesine karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek samimi ve zorunlu olduğunun kiraya veren tarafından ispatlanması gerekmektedir.

Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2013/12007 Esas, 2013/14454 Karar sayılı ve 30.10.2013 tarihli ilamında görüleceği üzere; kiraya veren ile birlikte oturan oğlunun 26 yaşında ve üniversite mezunu olduğu ayrı yaşamaya hakkı olup, annesi ile birlikte oturmaya zorlanamayacağı ve taşınmazın işyerine yakın olması nedeniyle dava konusu taşınmaza ihtiyacı olduğu, böyle bir durumda ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğu kabul edilmiştir.

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi

Esas: 2013/12007, Karar: 2013/14454, K. Tarihi: 30.10.2013

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, konut ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin oğlunun halen annesi ile birlikte ikamet etmekte olduğunu, ihtiyaçlının 26 yaşında olup öğrenimini tamamladığını ve bir şirkette çalıştığını, annesinden ayrı bir evde oturmak istediğini, kendisinin ihtiyacına uygun dairelerinin olmadığını, bu nedenle davacının oğlunun ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise, ihtiyacın gerçek ve samimi olmadığından davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Kimlerin ihtiyacı için tahliye davası açılabileceği 6098 Sayılı HMK.nun 350.maddesinde sayılmıştır. Sözü edilen madde hükmüne göre kiralayan, kendisinin, eşinin, altsoyu, üstsoyu veya Kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin konut (veya işyeri) ihtiyacı için dava açabilir. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.

Olayımıza gelince; Mahkemece davacının oğlunun tek çocuk olması nedeni ile yalnızca annesi ile birlikte oturduğu yerden taşınmasını gerektirecek zorunlu bir halin bulunmadığı bu nedenlerle davacının oğlunun bu yere ihtiyacının gerçek ve samimi olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de davacı ile birlikte oturan oğlunun 26 yaşında ve üniversite mezunu olduğu ayrı yaşamaya hakkı olup, annesiyle birlikte oturmaya zorlanamayacağı ve taşınmazın işyerine yakın olması nedeni ile dava konusu taşınmaza ihtiyacı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kabulü ile davalının tahliyesine karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 30.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu