İçtihatlar

Direksiyon Başında Uyuya Kalarak Kazaya Sebebiyet Vermek

 

Direksiyon başında uyuyarak trafik kazalarına sebebiyet veren sanıklar bilinçli taksirden sorumlu tutulmalıdır.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi

Esas: 2020/4200 Karar: 2022/4012 K. Tarihi: 24.05.2022

Bilinçli taksir, Türk Ceza Kanunu madde 22/3’te “Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.” şeklinde düzenlenmiş olup; bilinçli taksir, kişinin ön gördüğü sonucu istememesine rağmen kural ihlali yaparak veya şans, kişisel yetenek gibi etkenlere güvenerek hareket etmesi ile birlikte o sonucun meydana gelmesidir.

Trafikte araç kullanan kişilerin kurallara uyma, tehlikeleri öngörebilme ödevi vardır. Bu ödevini yerine getirme imkanı varken yerine getirmeyen ve başkasına zarar veren kimseler için taksirli suçtan söz edilir.

Somut olayda da görüldüğü üzere, sanığın tecrübe, kişisel yetenek gibi etkenlere güvenmesi neticesinde öngörebildiği trafik kazasına sebebiyet verme sonucu meydana gelmiştir. Bu sebepten tehlikeyi öngörme ödevi olduğu halde sırf şansına veya başka etkenlere, hatta kendi beceri veya bilgisine güvenerek hareket eden kimse bilinçli taksir ile sorumlu tutulmalıdır.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2020/4200 Esas, 2022/4012 Karar sayılı ve 24.05.2022 tarihli ilamında; direksiyon başında uyuyarak trafik kazalarına sebebiyet veren sanıkların bilinçli taksirden sorumlu tutulması gerektiği içtihat edilmiştir.

 

Yargıtay 12. Ceza Dairesi Esas: 2020/4200 Karar: 2022/4012 K. Tarihi: 24.05.2022

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre, olay günü, gündüz vakti, meskun mahal dışında, sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile iki yönlü sathi kaplama il yolunda seyir halindeyken olay mahalli virajlı yol bölümüne geldiğinde karşı şeride geçerek bu istikametten gelen sürücü …’ın sevk ve idaresindeki otomobil ile çarpışmaları sonucu …’nin ölmesi, katılan …’ın hayat fonksiyonlarını orta (2.) derece, katılan …’ın orta (3.) derece, katılan … ’ün hafif (1.) derece etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmalarıyla sonuçlanan olayda, sanığın 22.06.2015 tarihli kolluk ifadesinde eşinin sağda uyuduğunu kendisinin de bir anlık dalgınlıkla uyuyakaldığını, çarpışmanın etkisiyle uyandığını, kazanın kendisinin uyuması ile kullandığı aracın karşı şeride geçmesi nedeniyle olduğunu beyan ettiği, 13.07.2015 tarihli savcılık ifadesinde de bir anlık dalgınlıkla uyuyakalarak karşı şeride geçtiğini beyan ettiği olayda,

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin TCK’nın 22/6. maddesinin uygulanması gerektiğine, ceza miktarına, erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına yönelik, katılanlar vekilinin ceza miktarına yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Dairemiz yerleşik uygulamaları göz önünde bulundurulduğunda direksiyon başında uyuma neticesinde meydana gelen kazalarda sanıkların TCK’nın 22/3. maddesinde tanımlı bilinçli taksir hükümleri uyarınca sorumlu tutulması gerektiği, direksiyon başında uyuması nedeniyle kazaya sebebiyet veren sanık hakkında TCK’nın 22/3. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

Kanuna aykırı olup, katılanlar vekili ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.05.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu