Deniz Ticaretinde Taşıma Borcunun İfası
Türk Ticaret Kanunu’nda taşıma borcunun ifası kapsamında tarafların bazı yükümlülükleri düzenlenmiştir. Aşağıda bu hükümleri çerçevesinde taşımanın borcun ifası aşamaları açıklanmıştır.
Taşımanın Sözleşmede Kararlaştırılan Gemi ile Yapılması
Navlun sözleşmesinde taşıma borcunun ifasında kullanılacak gemi belirlenmiş ise, eşyanın bu gemi ile taşınması gerekir. Taşıyan, taşıtanın iznini almadan eşyayı başka gemiye yükleyemez, aksi takdirde bundan doğacak zarardan sorumu olur. Sözleşmede taşımada kullanılacak gemi kararlaştırılmamış ise, taşıyan taşıma borcunun gereği gibi ifasına en uygun gemi ile taşımayı gerçekleştirmelidir.
Geminin Taşımaya Elverişli Olması
Taşıma borcunun gereği gibi ifası için taşımada kullanılacak geminin yapılacak yolculuk ve taşınacak eşya için elverişli durumda bulunması gerekir. Taşıyan, taşımada kullanılacak olan geminin, denize, yola ve yüke elverişli halde bulunmasını sağlamakla yükümlüdür.
Gövde, genel donatım, makine, kazan gibi esas kısımlar bakımından, yolculuğun yapılacağı sudan ileri gelen tehlikelere karşı koruyabilecek bir gemi denize elverişli sayılır. Denize elverişlilik mutlak olmayıp yapılacak belirli bir yolculuğa göre değişen bir durumdur
Yola elverişli olan bir gemi, teşkilatı, yükleme durumu, yakıtı, kumanyası, gemi adamlarının yeterliliği ve sayısı, yapacağı yolculuğun tehlikelerine karşı koyabilmek için gerekli niteliklere sahip olduğu takdirde yola elverişli sayılır.
Yüke elverişlilik, soğutma tesisatı da dâhil olmak üzere, geminin eşya taşımada kullanılan kısımlarının, eşyanın kabulüne, taşınmasına ve muhafazasına elverişli olmasını ifade etmektedir.
Geminin Zamanında Yükleme Limanında Hazır Bulundurulması
Çarter sözleşmelerinde geminin yükleme limanında hazır olacağı zaman belirli bir gün olarak değil, en erken ve en geç tarihler arasında bir zaman olarak belirlenir.
Belirlenen en geç tarihte gemi yüklemeye hazır olarak limanda bulundurulmazsa taşıtan sözleşmeyi feshedebilir.
Taşıyanın gemiyi yüklemeye hazır bulundurmak zorunda olduğu kesin ve nihai tarih “kançello günü” olarak ifade edilir. Gemi bu tarihte hazır bulundurulmazsa, taşıtan ihtara ve süre vermeye gerek olmaksızın ve taşıyanın kusuru aranmaksızın navlun sözleşmesini fesihetme yetkisine sahip olur.
Bunun dışında geminin limanda hazır bulundurulması için kesin bir gün belirlenmemişse, taşıtanın sözleşmeyi feshedebilmesi için taşıyana uygun bir süre vermesi gerekir.
Yükleme
Kaptan, navlun sözleşmesi uyarınca taşınacak eşyanın yüklenmesi için sözleşmede kararlaştırılan yere demirler. Sözleşme, yükleme limanı düzenlemelere veya teamüller ile aksi öngörülmemiş ise eşyanın gemiye kadar taşıma işi ve gideri taşıtana, gemiye yüklenmesi işi ve gideri taşıyana aittir.
Navlun sözleşmelerinde FIO (free in and out), FIOS (Free In And Out and Stowed) ve FİOST (Free İn and Out and Stowed and Trimmed) kayıtları ile yükleme ve boşaltma işlerinin kime ait olduğu belirlenmektedir. Navlun sözleşmesinde bu tür kayıt bulunması halinde bu kayıt esas alınır
- FIO: masraflar taşıtana ait olmak üzere yükleme ve boşaltma işinin taşıtan tarafından yapılacağı
- FIOS: yükleme ve boşaltma ile istiflemenin taşıtanın yükümlülüğünde
Taşınacak yük ferden değil de nevi ve cins ile belirlenmişse, taşıtan bunun yerine aynı varma limanı için başka bir yükün taşınmasını isteme hakkına sahiptir. Ancak taşıtan bu hakkını taşıyanın durumunu ağırlaştırmamak şartıyla kullanabilir.
Yüklerin bir plana göre gemide yerleştirilmesi işlemine istifleme denmektedir. İstifin yapılmasında geminin emniyetine ilişkin hususlar, yüklerin deniz tehlikelerine karşı korunması ve birbirlerine herhangi bir zarar vermemesi hususlar göz önünde bulundurulur.
Taşıtan ve Yükletenin Yükümlülükleri Nelerdir?
Taşıtan ve yükleten, yükü usulüne uygun olarak yükleme görevi gereği, eşya hakkında taşıyana tam ve doğru beyanda bulunmakla yükümlüdür. Bunlardan her biri beyanlarının doğru olmamasından doğan zarardan, kusurları olmasa bile taşıyana karşı sorumludur. Zarar gören diğer kişilere karşı ise ancak kusurları varsa sorumlu olurlar.
Kaptanın bilgisi olmaksızın gizlice gemiye eşya yükleyen, bu yüzden ileri gelen zararları tazmin etmekle yükümlü olup kaptan gizlice yüklenen eşyayı karaya çıkarmaya veya gemiyi ve diğer yükleri tehlikeye düşürmesi halinde denize atmaya yetkilidir.
Denizde can ve mal koruma hakkındaki mevzuata göre tehlikeli sayılan eşya, kaptanın eşyadan ya da eşyanın tehlikeli olduğundan bilgisi olmaksızın gemiye yüklenirse, taşıtan ve yükleten diğer zarar görenlere karşı da kusursuz sorumludur.
Kaptan, donatan ve taşıyan, tehlikeli eşyanın kusurlu bir şekilde gemiye alınması yüzünden diğer yük sahiplerinin ve yolculukla ilgili diğer şahısların uğradıkları zararlardan sorumludurlar.
Deniz Ticareti Hukuku, oldukça kapsamlı bir konu olup uzmanlık gerektirmektedir. Deniz Ticareti Hukukuna ilişkin olarak herhangi bir hukuki işlemin avukat desteğiyle gerçekleştirilmesi, hak kayıplarının önüne geçecek olup bu hususta Ekin Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Mehmet Can CİVAN