İçtihatlar

Binanın Yıkılmasında Bilinçli Taksir

Teknik şartlara aykırı olarak inşa edilen binanın yıkılmasında yapı sahibi açısından bilinçli taksirle öldürme suçu oluşmaktadır.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi

Esas:2020/11701 Karar:2022/9939 K.Tarihi:13.12.2022

Taksir; kişinin bir eylemi gerçekleştirirken dikkatli ve özenli davranmayarak kusurlu bir şekilde hareket etmesi durumudur. Taksir bilinçli ve bilinçsiz taksir olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Bilinçli taksir; kişinin sonucu öngörebiliyor olup istememesi halidir. Kişi sonucun gerçekleşebileceğini bilmektedir fakat ustalığına, bilgisine güvenerek sonucun gerçekleşmeyeceği yönünde inancı bulunmaktadır.

Bilinçsiz taksirde ise; kişi sonucu öngöremez ve sonucun oluşmasını istememektedir. Bilinçsiz taksirin varlığı halinde fail, ortaya çıkan sonuç sebebiyle mağdur haline gelmişse bu kişiye ceza verilmemektedir.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2020/11701 Esas, 2022/9939 Karar sayılı ve 13.12.2022 tarihli ilamında; teknik şartlara aykırı olarak inşa edilen binanın yıkılmasında yapı sahibi açısından bilinçli taksirle öldürme suçu oluştuğu içtihat edilmiştir.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi E. 2020/11701 K. 2022/9939 T. 13.12.2022

Taksirle öldürme suçundan sanıklar … ve …’in mahkumiyetine, sanık …’nun beraatine ilişkin hükümler ile görevi kötüye kullanma suçundan sanık … hakkında verilen düşme hükmü, sanıklar … ve … müdafiileri, katılanlar vekilleri ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Depremde …, … ve …’in ölümleri nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan müştekiler …K., … ve …’nin 5271 sayılı CMK’nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, vekilleri aracılığı ile hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan müştekilerin, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmalarına, vekillerinin de katılanlar vekilleri olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;

23.10.2011 tarihinde yerel saatle 13:41 sıralarında, merkez üssü … ili, … ilçesinde meydana gelen ve merkez üssü Kasımoğlu köyü civarı, değeri değişik kuruluşlara göre 7,1 ile 7,3 arasında değişen, odak derinliği 19,02 km olan depremin meydana gelmesi üzerine Latifiye Mahallesi Delibaş Petrol Sokakta bulunan… marketin de bulunduğu …’e ait olan apartmanın yıkılması ve çökmesi sonucu on bir kişinin öldüğü, yapılan ölü muayene ve otopsi işlemleri sonucu ölenlerin göçüğe (depreme) bağlı olarak hayatlarını kaybettiklerinin tespit edildiği olayda;

… Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanlığına bağlı İnşaat Mühendisliği Bölümü tarafından Temmuz 2012 tarihinde hazırlanan bilirkişi raporuna göre; binanın yapım yılı tam olarak bilinmemekte olup, 23.11.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre bina 17 yıl önce inşa edildiği, binanın 1982 ve 1990 tarihli olmak üzere iki adet ruhsatnamesinin olduğu, 1990 tarihinde düzenlenen ruhsatnamenin ilave kat nedeniyle düzenlendiği, deprem zamanında binanın giriş katının… market, üst katının kafe olarak kullanıldığı, diğer iki katında ise toplam dört daire bulunduğunun tespit edildiği, 1982 tarihli ruhsatnamede mimari ve statik proje sahibi ve fenni mesulün …, 1990 tarihli ruhsatnamede mimari ve statik proje sahibi ve fenni mesulün … olduğu, binanın yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığı, apartmana ait mimari ve statik projelerin olmasına rağmen, zemin etüt raporu, statik hesap raporları ve elektrik tesisat projelerinin bulunmadığı, B. apartmanının yapım yılına göre 1975-Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik kapsamına girmekte olduğu,

23.11.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre, binanın taşıyıcı sistemi betonarme olup, zemin ve 3 normal olmak üzere toplam 4 kattan, yapı ruhsatına ve mimari projeye göre de göre de binanın toplam 4 kattan oluşmakta olduğu, yapı ruhsatında belirtilen zemin ve normal kat yüksekliklerinin mimari ve statik proje ile uyumlu olduğu, binaya ait karot numuneleri üzerinde gerçekleştirilen merkezi basınç deneyi sonucunda, numunelerin ortalama basınç dayanımının 12.30N/mm2 olarak elde edildiği, elde edilen bu ortalama basınç dayanımının ise, 1975 yılında yayımlanan Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikte belirtilen minimum beton sınıfı olan B160’tan düşük olduğunun tespit edildiği, binanın mevcut taşıyıcı elemanlarının donatı detaylandırmasında yetersizlikler olduğu, yine bilirkişi raporu ile proje verilerine göre zemin kat kolon boyutları, donatı çap ve adetlerinde farklılıklar olduğu, beton numuneleri içerisinde boyut itibariyle standart dışı büyüklükte agregalar olduğunun belirlendiği,

Mahkemece hükme esas alınan 25.12.2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda; dava konusu depremde yıkılan… Apartmanına ilişkin görsel ve deneysel olarak tespit edilen teknik yetersizliklerle itibar edildiği, sanıklar … ve …’nun yıkılan binanın iki ayrı yapı ruhsatında (1982-1990) tarihli fenni mesulü oldukları, ancak karotların alındığı yapı elemanlarının katlarının tespit edilebilmesi durumunda; yani fenni mesullerin hangisinin veya her ikisinin birden kusurlu olduğunun tespit edilmesi durumunda; kusurlu fenni mesulün/mesullerin fenni mesul olmaktan kaynaklanan görevlerini yerine getirmediği/getirmedikleri, dolayısıyla binanın yıkılmasına neden olan imalat hatalarından sorumlu olduğu/oldukları, yapı sahibi sanık …’in binanın yapımından sorumlu olduğu halde yürürlükteki imar kurallarına uygun bir inşaat yaptırmamasından dolayı sorumluluğunun bulunduğu, imar ve belediye mevzuatına göre belediyelerin ruhsat verdikleri inşaatların yapımıyla ilgili denetleme görevlerinin, binanın inşaat tekniğine göre inşa edilip edilmediğini kapsamadığı, bu nedenle belediye görevlisi … hakkında yapılacak değerlendirmede bu hususun dikkate alınması gerektiği, ancak gerek bilirkişi raporlarından, gerekse KTÜ raporundan anlaşılacağı üzere somut olayda, B. alışveriş merkezi (apartmanı) için statik hesap raporu olmadığı halde yapı ruhsatı verildiğinden, bu hususun sabit olması halinde statik hesap raporu olmayan binaya ruhsat veren, bu hususta üzerlerine düşen dikkat ve özeni göstermeyen sanık …’ın meydana gelen ölüm ve yaralanmalar bakımından cezai sorumluluğu yoluna gidilmesi gerektiği sonucuna sonucuna varıldığı,

Dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporları, yapılan inceleme, değerlendirme ve deliller neticesinde; 2. derece deprem bölgesinde yer alan… alışveriş merkezi (apartmanının) taşıyıcı elemanların donatı detaylandırmasında yetersizlikler olduğu, binada projelendirme, yapım ve … bitimi aşamalarında Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelik ve İmar Kanunu esaslarına yeterince uyulmadığının belirlendiği,

İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün soruşturma aşamasında belediye görevlisi olan sanık … hakkında yaptığı ön inceleme sonucunda aldığı 08.02.2013 tarih ve 2013/11 sayılı kararında; yapı ruhsatının, zemin etüt raporu ile statik hesap raporları olmadan verilmesi nedeniyle, 3194 sayılı İmar Kanunun 22. maddesine aykırı hareket edildiği gerekçeleri ile soruşturma izni verildiği anlaşılmakla yapılan incelemede;

I- Sanıklar … ve …’in taksirle öldürme suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümlere yönelik, sanıklar … ve … müdafiileri, katılanlar vekilleri ile mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar … ve … müdafiilerinin, katılanlar vekilleri ile mahalli Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

3194 sayılı İmar Kanunun 28. maddesinde yapının fenni mesuliyetini üzerine alan meslek mensuplarının, (fenni mesul mimar ve mühendisler uzmanlık alanlarına göre) yapının, tesisatı ve malzemeleri ile birlikte, Kanuna, ilgili diğer mevzuata, uygulama imar planına, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara ve teknik şartnamelere uygun olarak inşa edilmesini denetlemekle görevli olduğu, ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılması halinde durumu ruhsatı veren Belediyeye bildirmekle mükellef olduğunun düzenlendiği, ancak sanık …’nun fenni mesul olmaktan kaynaklanan denetim görevini yerine getirmediği, dolayısıyla binanın yıkılmasına neden olan imalat hatalarından sanık …’nun sorumlu olduğu,

Sanık …’in ise, söz konusu binanın sahibi ve müteahhidi olarak yapımından sorumlu olduğu halde, yürürlükteki kurallara uygun bir inşaat yaptırmak bakımından kendi üzerine düşen dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle kusurlu olduğunun kabul ve tespit edildiği olayda;

1-Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK’nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, yürürlükteki kurallara uygun bir inşaat yaptırmak bakımından dikkat ve özeni göstermeyen, binadaki malzeme ve donatı yetersizliklerini denetlemeyen, bu nedenle ikinci derece deprem bölgesinde bulunan… alışveriş merkezi (apartmanının) tamamen çökmesine ve on bir kişinin göçük altında kalarak ölmesine asli kusurlu olarak neden olan sanıklar … ve … hakkında, … ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanıklar hakkında eksik cezaya hükmolunması,

2-Depremde yıkılan… alışveriş merkezi apartmanından alınan karot numunelerinin teknik bilirkişiler tarafından incelenmesi neticesinde; binaya ait karot numuneleri üzerinde gerçekleştirilen merkezi basınç deneyi sonucunda, numunelerin ortalama basınç dayanımının 12.30N/mm2 olarak elde edildiği, elde edilen bu ortalama basınç dayanımının ise, 1975 yılında yayımlanan Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikte belirtilen minimum beton sınıfı olan B160’tan düşük olduğunun tespit edildiği, binanın mevcut taşıyıcı elemanlarının donatı detaylandırmasında yetersizlikler olduğu, yine bilirkişi raporu ile proje verilerine göre zemin kat kolon boyutları, donatı çap ve adetlerinde farklılıklar olduğu, beton numuneleri içerisinde boyut itibariyle standart dışı büyüklükte agregalar olduğunun belirlendiği, bu yetersizlik ve eksikliklerin binanın yıkılmasında etkili olduğu; sanıkların yıkılan binanın proje aşamasında, yapım aşamasında ve … bitimi aşamasında, üzerilerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, öngörülebilen bu netice bakımından dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranan sanıklar … ve … hakkında bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, tayin olunan cezalarında 5237 sayılı TCK’nın 22/3. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,

3-TCK’nın 53/6. maddesinde “belirli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet halinde 3 aydan 3 yıla kadar bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınabileceğine karar verilebileceğinin düzenlendiği, bir mesleğin icrasının yasaklanabilmesi için ruhsatnameye bağlı olarak yürütülmesi gerekmekte olup, inşaat mühendisi olduğu anlaşılan sanık …’nun çalışmasının ruhsatnameye bağlı olarak yürütülen bir meslek olmadığı nazara alınmadan, çalışma hürriyetini kısıtlayacak şekilde mesleğini icrasında bulunmaktan 1 yıl süre ile yasaklanmasına karar verilmesi,

4-Taksirle işlenen suçlarda iştirak hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, yargılama giderinin her bir sanığa sebebiyet verdikleri tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesine karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin eşit olarak tahsiline karar verilmesi,

Kanuna aykırı olup, sanıklar … ve … müdafilerinin, katılanlar vekillerinin ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA;

II- Sanık …’nun taksirle öldürme suçundan beraatine ilişkin hükme yönelik, katılanlar vekilleri ile mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilleri ile mahalli Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Dosya içeriğine; binanın 30.07.1982 tarihli ruhsatnamesinde mimari ve statik proje sahibi ve fenni mesulün … olduğu ve binanın mimari proje ve statik proje işi ile inşaatın tekniğine uygun imal edilmesinde sorumluluk üstlendiği, 23.11.2011 tarihli bilirkişi raporu, 23.01.2012 tarihli ön inceleme raporuna göre de; binanın temel hariç tüm katlarının yıkıldığının belirlendiği, sanık …’nun ifadelerinde de, …’in müracaatı üzerine iki katlı yığma konut projesi yaptığını, aynı ada ve parsel üzerinde 1990 yılında …’in … Belediyesine müracaatı üzerine betonarme ve statik projeleri … tarafından yapılan, toplam dört katlı kargas bina yapıldığını, kendi sorumluluğunun toplamda 200 metrekarelik 2 katlı bina ile sınırlı olduğunu beyan ettiği anlaşılmakla; 30.07.1982 tarihli ruhsatnamede… alışveriş merkezi apartmanının zemin ve bir kat olmak üzere toplam iki katın teknik uygulama sorumluluğunu üstlenen sanığın binanın yapımı aşamasında fiilen denetim yapmaması, fiilen denetim yapmadığı söz konusu binada yönetmelikte belirtilen minimum beton sınıfı olan B160’ı sağlamayan beton kullanılması, binanın mevcut taşıyıcı elemanlarının donatı detaylandırmasında yetersizlikler olması, kolon boyutları, donatı çap ve adetlerinde farklılıklar oluşuna ilişkin tespitler ile birlikte binanın temel hariç tamamen yıkılmış olması dikkate alındığında; inşaatın tekniğine uygun imal edilmesinde, 30.07.1982 tarihli ruhsatnameye göre kısmen de olsa binaya ilişkin sorumluluk üstlenen sanık …’nun yıkılan binanın proje aşamasında, yapım aşamasında ve … bitimi aşamasında, üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği ve binanın tamamen yıkılmasında öngörülebilen bu netice bakımından dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranan sanık … hakkında bilinçli taksirle öldürme suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle sanık …’nun beraatine karar verilmesi,

Kanuna aykırı olup, katılanlar vekillerinin ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA;

II-Sanık … hakkındaki düşme hükmüne yönelik, katılanlar vekilleri ile mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilleri ile mahalli Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

07.08.2012 tarihli bilirkişi raporunda, binaya ait iki yapı ruhsatının bulunduğu, 30.07.1982 tarihli yapı ruhsatında düzenleyen, kontrol eden ve onaylayan belediye görevlilerinin imzaları ve isimlerinin yazmadığını, 31.07.1990 tarihli yapı ruhsatında ise, düzenleyen, kontrol eden ve onaylayan belediye görevlilerinin imzalarının yer aldığı ancak isimlerinin yer almadığının belirtildiği, yapılan araştırma sonucunda 1982 ve 1990 tarihlerinde belediye fen memurunun sanık … olduğunun tespit edildiği ve hakkında taksirle öldürme suçundan dava açıldığı,

… Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanlığına bağlı İnşaat Mühendisliği tarafından düzenlenen Temmuz 2012 tarihli raporda; “deprem nedeni ile yıkılan binada … aşaması ve sorumluluk ilişkilendirilmesi” adı altında tablo hazırlandığı, söz konusu binanın yapılış tarihi itibariyle, 1975-Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik kapsamına girmekte olduğu, binaya ait karot numuneleri üzerinde gerçekleştirilen merkezi basınç deneyi sonucunda, numunelerin ortalama basınç dayanımının 12.30N/mm2 olarak elde edildiği, elde edilen bu ortalama basınç dayanımının ise, 1975 yılında yayımlanan Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikte belirtilen minimum beton sınıfı olan B160’tan düşük olduğunun tespit edildiği, binanın mevcut taşıyıcı elemanlarının donatı detaylandırmasında yetersizlikler olduğu, yine bilirkişi raporu ile proje verilerine göre zemin kat kolon boyutları, donatı çap ve adetlerinde farklılıklar olduğu, beton numuneleri içerisinde boyut itibariyle standart dışı büyüklükte agregalar olduğunun belirlendiği, bu yetersizlikler dolayısıyla proje müellifleri, yapı sahibi ve müteahhidinin, teknik uygulama sorumlusunun ve belediyenin ilgili birimlerinin sorumlu olduğunun belirtildiği, ayrıca binanın … bitimi aşamasında biten bina inşaatının projeye uygunluğunun denetlenmediği, bu nedenle belediyenin teknik uygulama yetkililerinin sorumlu olduğunun bildirildiği, mahkemece hükme esas alınan 25.12.2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda da, B. alışveriş merkezi (apartmanı) için statik hesap raporu olmadığı halde yapı ruhsatı verildiğinden, bu hususun sabit olması halinde statik hesap raporu olmayan binaya ruhsat veren, bu hususta üzerine düşen dikkat ve özeni göstermeyen sanık …’ın meydana gelen ölüm ve yaralanmalar bakımından cezai sorumluluğu yoluna gidilmesi gerektiği sonucuna sonucuna varıldığı,

İnşaatın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 1580 sayılı Belediyeler Kanunun “Belediyenin Vazifeleri” başlıklı 15. maddesinin 79. bendinde “İmar planlarının yapımı ve uygulanması ile yapıların inşaat ve iskan ruhsatı aşamasında, Türk Standartları Enstitüsünün ilgili standardına uygunluk sağlamak, uygulamaları denetlemek ve bütünlüğü sağlayıcı tedbirler alma” hükmünün yer aldığı,

Buna göre, bina sahibi olan sanık … tarafından inşaatına başlanılacak ve daha sonra ilave kat sebebiyle yeniden yapı ruhsatı alınacak yapının statik hesap raporu, zemin etüt raporu ve elektrik tesisat projeleri olmadan yapı ruhsatları verilmesi nedeniyle; 3194 sayılı İmar Kanunun “Ruhsat alma şartları” başlıklı 22. maddesindeki, “Yapı ruhsatiyesi almak için belediye, valilik bürolarına yapı sahipleri veya kanuni vekillerince dilekçe ile müracaat edilir. Dilekçeye sadece tapu (istisnai hallerde tapu senedi yerine geçecek belge) mimari proje, statik proje, elektrik ve tesisat projeleri, resim ve hesapları, röperli veya yoksa, ebatlı kroki eklenmesi gereklidir. Belediyeler veya valiliklerce ruhsat ve ekleri incelenerek eksik ve yanlış bulunmuyorsa müracaat tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde yapı ruhsatiyesi verilir. Eksik veya yanlış olduğu takdirde; müracaat tarihinden itibaren onbeş gün içinde müracaatçıya ilgili bütün eksik ve yanlışları yazı ile bildirilir. Eksik ve yanlışlar giderildikten sonra yapılacak müracaattan itibaren en geç onbeş gün içinde yapı ruhsatiyesi verilir.” hükmüne aykırı davrandığı; binanın mevcut taşıyıcı elemanlarının donatı detaylandırmasında yetersizlikler olduğu, beton içerisinde standart dışı agregaların mevcut olduğu, kolon boyutları, donatı çap ve adetlerinde farklılıklar göründüğü, malzeme kalitesinde, binanın proje ve yapım aşamasında yetersizlikler olması ve statik hesap raporu, elektrik tesisat projeleri ile zemin etüt raporu olmadan binaya ruhsat verilmesi, zemin raporu ve statik raporları olmayan ruhsatlara binaen inşa edilmesi sonucu binanın meydana gelen deprem nedeni ile yıkılmasında, sanık …’ın objektif olarak var olan dikkat ve özen yükümlülüğünü öngörebilecek ve yerine getirebilecek durumda olmasına rağmen, İmar Kanununa, 1975 Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik hükümlerine ve dönem itibariyle bilim ve fennin gerektirdiği teknik şartlara aykırı davrandığı, üzerine düşen dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak, mevcut sonucun gerçekleşmesinde etkili olduğu, bu nedenle meydana gelen ölümler bakımından sanık …’ın eyleminin bilinçli taksirle öldürme suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, görevi kötüye kullanma suçu bakımından değerlendirme yapılarak, suçun zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile sanık … hakkında düşme kararı verilmesi,

Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilleri ile mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 13.12.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu