Ceza Hukuku

Telekomünikasyon Yoluyla İletişimin Denetlenmesi

Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi, CMK m. 135 – 138’de düzenlenen bir koruma tedbiridir. Bu tedbir, işlenmiş olan suçların soruşturma ve kovuşturma aşamasında delil elde etmek, delillerin karartılmasını önlemek ve ceza muhakemesinin gereği gibi yapılabilmesi amacıyla başvurulabilir. Ayrıca, suçun önlenmesi amacıyla da telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesine ilişkin başka kanunlarda da hükümler bulunmaktadır.

Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi tedbirine başvurulabilmesi için, şüpheli veya sanığın işlediği iddia edilen suçun, kanunda belirtilen suçlardan biri olması, kuvvetli şüphe bulunması ve başka delile ulaşmanın mümkün olmaması şartları aranmaktadır. Bu tedbir, ancak sulh ceza hakiminin kararıyla uygulanabilir. Karar, en çok üç ay için verilebilir ve bu süre gerekirse bir defaya mahsus olmak üzere üç ay daha uzatılabilir.

Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi tedbirinin kapsamı, iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi şeklinde belirlenmiştir. Bu tedbir, şüpheli veya sanığın iletişim araçlarına veya iletişim içeriklerine girilerek uygulanır. Bu tedbirin uygulanması sırasında elde edilen bilgiler, ancak ilgili soruşturma veya kovuşturma dosyasında delil olarak kullanılabilir. İletişim içerikleri, soruşturma veya kovuşturma sona erdikten sonra yok edilmelidir.

Şüpheli ve sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespiti, soruşturma aşamasında yargıç veya gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda Cumhuriyet savcısı, kovuşturma aşamasında ise mahkeme kararına dayanılarak yapılır.

İletişimin Denetlenmesinin Koşulları Nelerdir?

İletişimin denetlenmesi tedbirine karar verilebilmesinin koşulları şu şekilde sayılabilir:

  • Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma veya kovuşturma bulunmalıdır.
  • Suç işlendiğine ilişkin somut kanıtlara dayanan kuvvetli şüphe nedenleri bulunmalıdır.
  • Başka suretle kanıt elde edilmesi olanağı bulunmamalıdır.
  • Tedbir yasak kişi ve alanlara ilişkin olmamalıdır.
  • Katalog suçlardan biri işlenmelidir.
  • Hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda Cumhuriyet savcısının karar vermesi gerekir.

İletişimin Denetlenmesinin Usul ve Sonuçları

İletişimin izlenmesi kararı, temel olarak en fazla iki ay süreyle verilebilir. Bu süre bir ay daha uzatılabilir. Ancak, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi durumunda, mahkeme her defasında bir ayı geçmemek ve toplamda üç ayı aşmamak üzere süreyi uzatma kararı verebilir.

Şüpheli veya sanığın yakalanabilmesi amacıyla mobil telefon verileri, hakim tarafından veya gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda Cumhuriyet savcısının kararıyla tespit edilebilir. Bu tür bir tespiti içeren kararda, mobil telefon numarası ve tespit işleminin süresi açıkça belirtilir. Tespit işlemi en çok iki ay süreyle gerçekleştirilebilir; ancak bu süre, bir ay daha uzatılabilir.

İletişimin Denetlenmesinin Usul ve Sonuçları

Tesadüfen Elde Edilen Kanıtlar

Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ancak katalog suçlardan birinin işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir kanıt elde edilebilir. Bu durumda elde edilen kanıt muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet savcılığına derhâl bildirilir.

İletişimin denetlenmesi sırasında tesadüfen elde edilen kanıtların dikkate alınabilmesi için söz konusu suçun katalog suçlardan olması gerekir. Diğer suçlar için bu yolla elde edilen delil, hukuka aykırı delil olarak kabul edilir. Hukuka aykırı olarak elde edilmiş kanıt olarak değerlendirilmez.

Önleme Amaçlı İletişimin Tespiti

Önleyici amaçlı iletişimin tespiti; henüz bir suç işlenmeden önce, suç işlenmesini önlemek ve istihbarat kurumlarına verilen diğer görevleri yerine getirmek amacıyla gerçekleştirilen faaliyetlerdir.

Genel olarak, önleyici amaçlı iletişimin tespiti için bir hakim karar verebilir. İlgili kanunlarda belirtilen madde ve yer bakımından yetkili yargıcın, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi üyesi olduğu kabul edilmiştir. Ancak, acil durumlarda, kendi görev alanına giren konularda Emniyet Genel Müdürü veya İstihbarat Dairesi Başkanı, Jandarma Genel Komutanı veya istihbarat başkanı, ya da MİT Başkanı veya yardımcısının yazılı emriyle telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişim tespit edilebilir, dinlenebilir, sinyal bilgileri değerlendirilebilir ve kayıt altına alınabilir. Acil durumlarda verilen yazılı emir, yirmi dört saat içinde madde ve yer bakımından yetkili hakimin onayına sunulur.

Ekin Hukuk Bürosu olarak Ceza Hukuku alanında uzman avukat kadromuzla iletişime geçmek ve dava ve işlemlerinizi takip etmek için bize ulaşabilirsiniz.

Stj. Av. Nesrin KOŞAR & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu