Genel Hukuki Bilgiler

Kamu Mallarının Sınıflandırılması ve Kamusal Sular

Geniş anlamda incelendiğinde kamu malları devletin görevlerini yerine getirmek amacıyla kullandığı bütün mallardır.

Dar anlamda kamu malları ise kamu hizmetlerinin ifasında kullanılıp toplumun yararlanmasına sunulan ya da niteliği gereği toplumun kullanımı altında bulunan mallardır.

Tahsis Amaçlarına Göre Kamusal Sular

Tahsis kamu malı niteliği açısından bakıldığında sınır ve içeriği belirleyen en önemli kriterdir. Kamu malları tahsis amacına göre; sahipsiz mallar, orta malları ve hizmet mallarıdır.

Orta malları kamunun doğrudan kullanılması ve yararlanılmasına açık olarak tahsis edilen mallardır. Burada halkın malı doğrudan doğruya kullanması veya maldan doğrudan doğruya yararlanması gerekmektedir. Söz konusu malın kullanımı için eğer bir tahsis kararı ve maldan dolaylı yararlanma varsa hizmet malı söz konusu olmaktadır.

Sahipsiz mallar üzerlerinde mülkiyet kurmaya elverişli mallardır. Herkesin doğrudan kullanımına ve yararlanmasına açıktır. Örneğin özel mülkiyet altında bulunmayan sular, deniz kıyıları sahipsiz mallara örnek olarak verilebilir. İsteyen herkes bir gölün ya da nehrin herhangi bir yerinde yüzebilir, deniz kıyısındaki sahillerde mevzuata uygun olduğu takdirde istediği yerden yürüyebilir, denize girebilir, balık tutabilir ve bu balıkları aslen kazanabilir.

Anayasa’nın 43. maddesinde kıyıların devlet hüküm ve tasarrufunda olduğu ve yine Anayasa’nın 168. maddesinde tabii servet ve kaynakların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu belirtilmiştir. 167 sayılı Yer Altı Suları Hakkında Kanuna göre yer altı suları, 3078 sayılı Tuz Kanunu’na göre tuzlu sular devletin hüküm ve tasarrufundadır. Medeni Kanun madde 715/2’de “sahipsiz yerler ve kamu yararına ait mallar” denilmekte ve “aksi ispatlanamadıkça, yararı kamuya ait sular ile kayalar, tepeler, dağlar, buzullar gibi tarıma elverişli olmayan yerler ve bunlardan çıkan kaynaklar, kimsenin mülkiyetinde değildir ve hiçbir şekilde özel mülkiyete konu olmaz” hükmedilmektedir.

Mülkiyete elverişsiz mallar bulunmaktadır. Doğal ve fiziki nitelikleri sebebiyle sular da bu mallar içerisinde bulunmaktadır. Mülkiyete elverişsiz mallardan olan sular sınırlandırılmadığı ya da hakimiyet altına alınmadığı takdirde üzerlerinde özel mülkiyet kurulamaz, özel ve kamusal mülkiyete konu olamazlar.

Maddi İçeriklerine Göre Kamusal Sular

Maddi içeriklerine göre deniz, hava ve su kamu mallarıdır. Örnek vermek gerekirse su kanalları kara kamu mallarıdır.

Deniz kamu malları ise üzerlerinde mülkiyet kurmaya elverişli olmayan mallardır ve açık denizler devletlerin egemenliğine tabi değildir. Fakat karasuları kıyı devletlerinin egemenliğine tabi olmakta ve onların ülkelerine dahildir. Karasuları üzerinde devletin gözetim ve denetim yetkisi bulunmaktadır.

Deniz kıyıları ise kamu malı sayılmakta ve bunlara deniz kamu malları denilmektedir. Tapu Kanununun sekizinci maddesinde koylar, limanlar ve mütemmim cüzleri, deniz serisi seferini kolaylaştıran tesisatlar, deniz kamu malı sayılmakta kıyı şeridi ve kıyıda yapılaşma 3621 sayılı Kıyı Kanunu hükümleri ile düzenlenmiştir

Denizler hariç ülke içindeki göl, dere, çay, nehir ve her çeşit yeraltı ve yerüstü su kaynağı su kamu malı sayılır.

Maddi İçeriklerine Göre Kamusal Sular

Oluşum Tarzı Açısından Kamusal Sular

Oluşum tarzları açısından kamusal mallar doğal kamu malları ve yapay kamu malları olarak ikiye ayrılır.

Kara suları deniz, göl, akarsular, nehir yatakları gibi doğal olaylarla oluşanlar doğal kamu malı olmaktadır. Tahsis kararı ile kamu malı olmaktan çıkarılamazlar, bu kamu mallarını doğa olayları oluşturmakta ve kamu malı sayılmaları için herhangi bir işlem ya da karara gerek bulunmamaktadır.

Yapay kamu malları beşeri unsur yoluyla yapılır ve yararlanma için bir idari tahsis kararı gerekir.

Taşınabilir Olup Olmamalarına Göre Kamusal Sular

Taşınır ve taşınmaz kamu malları ayrımında göller, nehirler bir yerden başka bir yere götürülemediğinden taşınmaz kamu malları kategorisine dahildirler. Üzerlerinde hakimiyet kurulabilen ve temellük altına alınabilen içme suları veya depolanıp taşınabilen kamusal sular taşınır kamu malı niteliğindedir.

Ait Oldukları Kamu Tüzel Kişilerine Göre Kamusal Sular

Organik kritere göre devlete, mahalli idarelere ve kamu kurumlarına ait kamu malı olarak da ayrım yapılmaktadır.

Sular Hakkındaki Kanunun 2.maddesine göre gerek vakfa ait olsun gerek sair suretlerle vücuda getirilmiş bulunsun umumi istifadesine mahsus olarak şehir ve kasabalara ve köylere isale edilmiş suların idaresi kaffe-i müessesat ve menabi-i varidatı ile birlikte su ihtiyacını temin ile mükellef olan belediye ve köylere devir olmaktadır.

Ekin Hukuk Bürosu olarak alanında uzman avukat kadromuzla dava ve işlemlerinizi takip edebilmemiz için bizimle iletişim kurabilirsiniz.

Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu